EKONOMİ – Hükümet, ÖTV, KDV gibi dolaylı vergilere yüklenecek… IMF’siz IMF Programı Geliyor… İktisat profesörü Aziz Konukman, iktidarın Orta Vadeli Program’dan (OVP) önce ek bütçe hazırlaması gerektiğine dikkat çekti ve bunun da vatandaş için dolaylı vergilerde ve oranlarında yüksek artışlar anlamına geleceğini belirtti. Konukman, iktidarın yerel seçimlerden sonra da “IMF’siz IMF programını” devreye sokacağını ileri sürdü.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 2024 yerel seçimlerinden önce oylarını etkileyecek bir kemer sıkma programı istememesine karşın gelir artırmak için dolaylı vergilerde ve oranlarında artış olacağını düşünen Konukman, Medyascope‘a konuştu ve şunları söyledi:
“Yeni gelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek mali disiplin diyor ya, mali disiplin faiz dışı fazla yaratmak, onu artırmak demek. Böylece rantiyeye rahat bir kaynak transferi yapabilmek demek. IMF’nin yüzde 6,5 enflasyon çıpasına benzer bir çıpa getirilebilir, ben buna ‘IMF’siz IMF programı’ diyorum. Ama bunun yürürlüğe girmesi marttan sonra olur çünkü Tayyip Erdoğan seçimleri almak istiyor.”
“IMF benzeri istikrar tedbirlerini açıklamak seçim sonrasına kalabilir ama ek bütçe için mecburen, yasa gereği vergileri salmak zorunda. Seçimlerden önce vaat ettiği için az da olsa asgari ücreti yükseltti, en düşük memur maaşı konusunda da düzenleme yapabilir ama bunların hepsini enflasyonla, vergi zamlarıyla bir nevi geri alabilir. Mart sonrası devreye girecek istikrar paketi kadar sert olmayabilir ama bir şekilde kemer sıkılacak.”
“Gelirin en önemli kalemi vergiler. İnanılmaz bir şekilde Özel Tüketim Vergisi’ne (ÖTV), Katma Değer Vergisi’ne (KDV) yüklenecekler. Oranlarını da artırabilirler. Dolaylı vergileri artırırlar çünkü bu hükümetin sınıfsal tercihlerinde bir servet vergisi olacağını sanmıyorum. Belki Tansu Çiller döneminde olduğu gibi, bir defalık yeni vergi türleri de çıkartabilirler. Deprem sırasında sermaye kesimlerine bir torba yasa ile istisna muafiyeti tanınmıştı, vazgeçtikleri verginin yüzde 10’unu geri aldılar. Buna benzer bir vergi daha tekrar gündeme gelebilir.”
Dış politika ve uluslararası ilişkiler konusunda uzmanlaşmış ABD merkezli bir düşünce kuruluşu olan Dış İlişkiler Konseyi (CFR), blog sitesinde bir Türkiye analizi kaleme almıştı.
ABD merkezli düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyi’nin uzman ekonomisti Brad W. Setser, Türkiye ekonomisinde artan bilanço risklerini değerlendirdi. Setser’a göre IMF ihtimali de ufukta görüldü.
* Türkiye’nin jeopolitik finansmanının büyük kısmını alan Merkez Bankası’nın şu anda yaklaşık 50 milyar dolarlık dış borcu var. Merkez Bankası’nın dış borcu aslında iç borcundan çok daha küçük. Merkez bankasının yurt içinden ödünç aldığı toplam döviz miktarı yaklaşık 130 milyar dolar. Merkez Bankası’nın toplam dolar ve Euro yükümlülükleri ise yaklaşık 150 milyar dolar.
* Türkiye’nin düşük kamu borcu seviyeleri, likit döviz rezervlerindeki eksikliğini telafi etmeyecektir. Ama Erdoğan’ın IMF’ye gitme ihtiyacını kabul etmesi, Türkiye’nin döviz likidite sorunlarıyla başa çıkmasına yardımcı olacaktır.
IMF, 190 üye ülkesi olan uluslararası bir kuruluş ve bu ülkelerin amaçları küresel ekonomiyi istikrara kavuşturmak.
Birkaç şartı yerine getirdiği sürece her ülke katılmak için başvurabilir. Bunlar, ekonomisi hakkında bilgi vermeyi ve kota aboneliği adı verilen bir miktar parayı ödemeyi içeriyor. Ülke ne kadar zenginse, katkısı o kadar büyük oluyor.
IMF’nin borç verdiği ülkelere dayattığı koşullar bazen çok sert olmakla eleştiriliyor.
Kaynak: Halk Tv