Ayşe Baykal yazdı…
Türkiye’nin gündemini bir süredir meşgul eden ve infiale sebep olan 6 yaşındaki H.K’nın evlendirilmesiyle ilgili davada karar çıktı. Baba Yusuf Ziya Gümüşel’e 20 yıl, H.K’nın evlendirildiği Kadir İstekli’ye 30 yıl, anne Fatıma Gümüşel ise 16 yıl 8 ay hapis cezası verildi.
Gündemi bu kadar meşgul eden bir olayın taraflarıyla konuşmak için H.K’nın ailesi ve H.K -veya avukatı- ile konuşmak için talebimi ilgililere ilettim. Okurlarım Türkiye’yi sarsan böyle bir olayın muhataplarıyla söyleşiye gerek olmadığını veya aileye söz hakkı tanıdığım için olayı tasvip ettiğimi düşünebilir. Muhafazakar camianın içinde yetişmiş ve yaşayan biri olarak 6 yaşında bir kız çocuğunun evlendirilmiş olması büyük bir travma benim için… Aile iddiaları reddediyor, mahkeme tutuklama kararı verdi.
Son söz adaletin elbette lakin herkesin söz hakkı olduğuna inanıyorum.
Aile adına Muhammed Şevket Gökşan söyleşi talebimi kabul etti. H.K veya avukatı ile söyleşi yapmak için KADEM’in de yönetim kurulu üyesi olan Canan Sarı Hanımefendi’yi aradım. Asistanına talebimi ilettim. Canan Hanım yurt dışında olduğundan asistanı aracılığıyla bana “Dava kapalı olduğu için konuyla ilgili bilgi veremeyeceği” mesajını iletti.
Araştırmalarıma göre kararın açıklanmasından önce yayın yasağının kaldırıldığını ve açık yargılamaya geçildiğini öğrendim. Buradan Canan Hanım’ı da bilgilendirmek isterim.
Muhammed Bey, mahkeme kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tutuklama kararı ihtimallerden biriydi fakat beklemiyorduk açıkçası. Nedeni de biz hâlen şu düşünce ve inanca sahiptik; mahkeme dediğimiz hukuki yapıdır ve bu yapıdaki karar vericiler vicdan sahibi, akıl sahibi insanlardır. Kamuoyu baskısına rağmen dosyada iddialara yönelik sunduğumuz maddi delilleri göz önünde bulundurarak karar vereceklerdir. Maddi delillerin ve kanunların öngördüğü şekilde hareket edileceğine inancımız tamdı anlayacağınız. Maalesef çıkan kararla bir kez daha gördük ki; kanun ve yasaların hâkim olduğu değil, birilerinin gücünün hâkim olduğu bir durum söz konusu.
Tutuklama kararının çıkmasında kamuoyu baskısı mı olduğunu düşünüyorsunuz?
Kesinlikle var… Bu olay özellikle medyada patlak verdikten sonra nefes almıştık. Çünkü olayın konuşulduğu ilk günlerde adeta linç edilmiş, ağır ithamlara maruz kalmıştık. Biz de dedik ki mahkeme sürecinde insanlar ne olup bittiğini anlar bu sonuçta medyaya yansır. Ama biz tüm delil ve şahitlere rağmen camiamızdaki bazı insanların aşağılık kompleksiyle hareket edeceklerini ve süreci etkileyeceğini düşünemedik.
Camianız derken kimi kast ediyorsunuz ve neden böyle bir şey yapsınlar?
Maalesef mütedeyyin dediğimiz kamuoyunu etkileyecek insanlar birilerine yaranmak ve “Bakın, biz de sizin gibi düşünüyoruz…” mesajı verebilmek için bize karşı insafsızca ve zalimce bir dil kullandılar. Toplumun önde gelen isimlerine para vererek Twetter (X)’dan mesaj paylaştırdılar.
Olaya seküler kesim de tepki gösterdi. Onların tepkilerini önemsemiyor musunuz?
Seküler kesimin tepkisini önemsemiyor değiliz ama normal karşılıyoruz. Çünkü ortada 6 yaşındaki bir kız çocuğunun evlendirilmesi gibi bir hayvanın bile yapmayacağı bir iddia vardı. Seküler kesim cemaat karşı önyargıları olduğundan “Olmuştur, yapmışlardır.” inancına kapılabilirlerdi. Ama bahsettiğim kişiler olayın olduğu andan bugüne kadar tüm iddialara verdiğimiz her cevaba şartlanmış olarak yaklaştılar ve gerek siyaseten gerek hukuken yetkin insanları kandırdılar.
Kimi ve nasıl kandırdılar mesela?
Bakanı kandırdılar mesela. Bakana şöyle bir açıklama yaptırdılar… H.K.’nın okuma yazma dahi bilmediğini söyleyerek “Biz okuma yazma öğrettik, İngilizce öğrettik ve yemek kursuna göndererek aşçılık öğrettik” dediler. Hâlbuki bu kızın babasının evinde tuttuğu günlükleri, şiir defteri var. Evden kaçtığı gün ailesine bıraktığı mesaj var. Kaçmadan önce babasına aldığı hediyeye iliştirdiği not var. Sizinle paylaşacağım. Bu kız evde çatır çatır İngilizce konuşuyordu. Annesinin yemeğe özel ilgisi sebebiyle yemek konusunda yetenekliydi. Bunlar sadece birer örnek.
Aile, H.K’nın 6 yaşında evlendirilmesiyle ilgili iddiaları kabul etmiyor ama şunu anlamak mümkün değil; Neden bir kız çocuğu durup dururken ailesine böyle bir suçlama yöneltir? Bu çok ciddi bir iddia…
H.K böyle bir kız çocuğu değildi. Kaçmadan kısa bir süre önce babasına aldığı hediye üzerine iliştirdiği notu paylaştım sizinle… Ne zaman ki hayatına radyocu Zeki Kayahan Coşkun ve Psikiyatr Ayça Can Uz girdi, ondan sonra değişti.
Medyaya yansıyan ve H.K’nın 6 yaşında evlendirildiğine dair delil olarak gösterilen bir fotoğraf ve ses kaydı var.
Önce şunu belirteyim mahkeme tarafından verilen tutuklama kararı H.K’nın 6 yaşında evlendirildiğine dair değil. Bu iddiayı mahkeme kabul etmedi. H.K’nın 14,5 yaşında evlendirilmesiyle ilgili suç görüldü.
Söz konusu ses kaydına gelince; 6 buçuk saatlik kayıt kesilerek ve adeta cımbızla seçilerek 25 dakikaya indirilmiş. Ses kaydının tamamı yok ortada. Parça parça ve farklı zaman dilimlerinde kaydedilmiş.
Son olarak cemaatin yapısını bilen biri olarak sormak istediğim iki husus var. İlki İsmailağa Cemaati’nin kadın ve erkek ilişkilerinde katı kuralları var. Baba Yusuf Gümüşel de cemaatin önde gelen isimlerinden… 6 yaşında da olsa bir kız çocuğunun erkek hocadan ders almasına birlikte fotoğraf vermesine nasıl izin verdi?
6 yaşındaki kız çocuğu erkek hocadan ders alamaz diye bir yasak yok dinimizde. Fotoğraf çekilmiş olmasında da fıkhen bir sakınca yok. Örfi olarak doğru değil diyebilirsiniz ama dinen bir yasağı çiğnediler diyemezsiniz. Hocasıyla samimiyetten dolayı yakın durarak fotoğraf çektirmiş. Bir diğer husus da mahkemenin bile kabul etmediği bir iddia üzerinden böyle bir yorum ve yaklaşım zulüm olur.
Peki, şöyle bir durum olamaz mı; Aile, kızları erkek hocadan rahat ders alabilmesi için dini nikâh yapmıştır fakat Kadir İstekli ailenin bilgisi dışında H.K’yı cinsel tacizde bulunmuştur…
Değil, İsmailağa Cemaati’nde dört hak mezhepte dinimiz 6 yaşındaki bir kız çocuğunun nikâhlandırılarak bir erkeğe teslimine izin vermez. Ki bu söylediğiniz hususun olabilmesi imkânsız. Yengemiz çocukları söz konusu çocukları olduğunda çok hassas bir anne. Hatta diğer annelerden çok daha pimpirikli diyebilirim. Bunları sorgulamadan önce kesin olan bu kızın psikiyatrla, Zeki Bey’le olan ilişkisini ve bu bağlantılarla beraber. 5 aylıkken çocuk düştü mü düşürüldü mü, evden kaçarken götürdüğü 200 küsür milyarın kadın sığınma evinde nasıl bittiğinin veya kimler tarafından alındığının sorgulanması gerekir. Ve en önemlisi Zeki Bey’in kızımıza resim veya videolarla şantaj yapıp yapmadığının sorgulanması gerekir.
baykalayse571@gmail.com