BURSA – İddialara göre Hayri Türkyılmaz ve Belediyesinin yaklaşık 4 Milyon TL borcu olduğu ve parayı bulamadıkları söyleniyor. Peki, Mudanya Belediyesi’nin kasasında para mı yok? Yoksa olan para, maaşlara yetmeyip “bazı” borçlara mı gidiyor? Maaşların ödenmesi için kaç milyon TL açık var? Belediye emekçileri, ev kiralarını, faturalarını, kredi taksitlerini bu ay da zamanında yatıramadı. İstanbul’da CHP İl Başkanlığı’nda deste deste paralardan kuleler yapılırken, CHP’li Mudanya Belediyesi’nde maaşlar zamanında ödenmiyor.
Göreve yeni gelecek belediye başkanının karşılaşacağı mali tabloyu merakla bekliyoruz. Defalarca belirttiğim gibi, bu “emek, emekçi” laflarını ağızlarından düşürmeyen çakma solcular, gerçek emekçilerin haklarını hiçe sayıyor. Belediye emekçilerinin maaşları bir an önce hesaplarına yatırılmalıdır. Bu durum, sadece Mudanya’da değil, ülkemizin birçok yerinde yaşanan bir sorundur ve adaletin sağlanması için hepimizin sesini yükseltmesi gerekmektedir.
Mudanya Belediyesi’ndeki maaş krizi, emekçilerin haklarının nasıl gasp edildiğinin somut bir örneğidir. Belediye yöneticilerinin, çalışanların maaşlarını ödemek yerine kendi lüks yaşamlarını sürdürmeyi tercih etmeleri, kabul edilemez bir durumdur. Umarız bu durum, en kısa zamanda düzeltilir ve emekçiler hak ettikleri değeri görür.
Mudanya, son on yıl içinde belediye kasasından ödenen pek çok eğlence, yemek, cümbüş ve piknik gördü. Ancak, bu son olay gerçekten dikkat çekici. Mudanya Belediyesi’nin gerçek emekçileri olan şirket personeli, maaşlarını alamıyor; kiralarını, faturalarını, taksitlerini ödeyemiyor ve bu mübarek Ramazan ayında buzdolapları boş kalmış. Peki, bu durum kimin umurunda?
Algıların Efendisi olarak bilinen belediye başkanı ile belediyenin müdürleri ve meclis üyeleri, faturası belediye kasasından ödenen son akşam yemeğinde bir araya gelip gülücükler saçıyorlar. Bu, vicdan ve merhamet meselesidir. Acaba 1 Nisan’da da bu kadar rahat gülebilecekler mi? Emekçilerin karşılarına geçip onlara gülecekleri günü iple çekiyor olmalılar.
Mudanya Belediyesi’nin bu tutumu, israfın ve vicdansızlığın somut bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Belediye çalışanlarının hakları gasp edilirken, yöneticilerin lüks içinde yaşaması kabul edilemez. Bu durum, sadece Mudanya’da değil, ülkemizin birçok yerinde maalesef sıkça karşılaşılan bir sorundur. Vatandaşların ve çalışanların haklarını savunmak, adaleti sağlamak için hepimizin sesini yükseltmesi gerekiyor.
Mudanya Belediyesi’nin bu tutumu, toplumun vicdanını sızlatan bir durumdur. Belediye yöneticilerinin, çalışanların maaşlarını ödemek yerine kendi lüks yaşamlarını sürdürmeyi tercih etmeleri, kabul edilemez bir durumdur. Umarız bu durum, en kısa zamanda düzeltilir ve emekçiler hak ettikleri değeri görür.
CHP’li Mudanya, son on yıl içinde belediye kasasından ödenen pek çok eğlence, yemek, cümbüş ve piknik gördü. Ancak, bu son olay gerçekten dikkat çekici. Mudanya Belediyesi’nin gerçek emekçileri olan şirket personeli, maaşlarını alamıyor; kiralarını, faturalarını, taksitlerini ödeyemiyor ve bu mübarek Ramazan ayında buzdolapları boş kalmış. Peki, bu durum kimin umurunda?
Algıların Efendisi olarak bilinen belediye başkanı ile belediyenin müdürleri ve meclis üyeleri, faturası belediye kasasından ödenen son akşam yemeğinde bir araya gelip gülücükler saçıyorlar. Bu, vicdan ve merhamet meselesidir. Acaba 1 Nisan’da da bu kadar rahat gülebilecekler mi? Emekçilerin karşılarına geçip onlara gülecekleri günü iple çekiyor olmalılar.
Mudanya Belediyesi’nin bu tutumu, israfın ve vicdansızlığın somut bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Belediye çalışanlarının hakları gasp edilirken, yöneticilerin lüks içinde yaşaması kabul edilemez. Bu durum, sadece Mudanya’da değil, ülkemizin birçok yerinde maalesef sıkça karşılaşılan bir sorundur. Vatandaşların ve çalışanların haklarını savunmak, adaleti sağlamak için hepimizin sesini yükseltmesi gerekiyor.
Mudanya Belediyesi’nin bu tutumu, toplumun vicdanını sızlatan bir durumdur. Belediye yöneticilerinin, çalışanların maaşlarını ödemek yerine kendi lüks yaşamlarını sürdürmeyi tercih etmeleri, kabul edilemez bir durumdur. Umarız bu durum, en kısa zamanda düzeltilir ve emekçiler hak ettikleri değeri görür.