Hatay’ı yerle bir eden rantın hikayesi Depreme karşı tedbirsiz tutumu, imar afları ve deprem sonrası yaşanan yetersiz müdahalelerin ardından tepki toplayan İktidar ve yandaş medya depremin faturasını CHP ve Barış Atay’a kesti. Bunun üzerine Gazeteci Bahadır Özgür, Hatay’ı yerle bir eden rantın hikayesini anlattı.
EKONOMİ – Hatay’ı yerle bir eden rantın hikayesi AKP İktidarının deprem ülkesi olan Türkiye’de, deprem afetine karşı hazırlıksız olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Peş peşe meclisten geçirilen imar afları, AFAD ve Kızılay’da ayyuka çıkan liyakatsizliğin bedelini bir kez daha vatandaş ödedi. Depremin 3’üncü gününde ortaya çıkan iktidar cephesinden istifa gelmezken, depremin faturasını CHP ve Barış Atay’a kestiler.
İktidarın özeleştiriden uzak tavrına karşı Twitter hesabından paylaşımlarda bulunan Gazeteci Bahadır Özgür, Hatay’ı yerle bir eden rantın hikayesini tek tek anlattı.
Özgür paylaşımlarında şu ifadeleri kullandı:
“Antakya’da depremde yıkılan Emek ve Aksaray mahallelerinde iktidar ve yandaş medya suçu, Barış Atay ile CHP’ye atıyor. “Onlar yüzünden kentsel dönüşüm olmadı” diyorlar. Peki gerçek öyle mi? Atay ve hemşerileri dönüşüm planını niye istemedi?
Haziran 2013’te iki mahalle Bakanlar Kurulu’nca ‘riskli alan’ ilan edildi. Ve kentsel dönüşüm için Nazım İmar Planı hazırlandı. TMMOB plana itiraz etti. Planı idare mahkemesine taşıdı. İtirazın nedeni neydi?
İki önemli sebebi vardı: İlki, deprem bölgesinde yoğun bir yapılaşmanın önünü açtığı, yeterli sosyal, yeşil alan ayrılmadığı; ikincisi, tarihi dokunun bozulacağı, koruma alanlarının yok sayıldığı. Yani TMMOB afet riski fırsatıyla imar rantı yaratıldığını söylüyordu.
Nitekim 2016’da belediye meclisi planı onaylarken emsali 2.9’a çıkararak yoğun yapılaşma ve kat artışının önünü açtı. TMMOB kararın 1/25000 plan ile çeliştiğini, emsal transferinin planın parçası olmayacağını belirtti. Mahkeme haklı buldu. Bu arada şu da deprem riski raporu:
YÜKSEK KATLI, TARİHSEL ÖZELLİĞİNİ TAMAMEN YOK EDEN, TİCARİ ALANLARIN GENİŞ OLDUĞU BİR PROJE
Belediyenin hazırladığı konut projesi kağıt üzerinde aşağıdaki gibiydi. Yüksek katlı, tarihsel özelliğini tamamen yok eden, ticari alanların geniş olduğu bir proje. Oysa planda ‘tarihi dokuyla uyumlu olacak’ deniliyordu. Tabi bunlar da maket. Gerçekte ne çıkacak bilmiyoruz.
Kentsel dönüşümde bir önemli konu da yoksulun ödeyemeyeceği projeler geliştirilmesi. Sulukule’de gördük. Burada da müstakil, tek veya iki katlı, bahçeli evler apartmana çevrilirken ya 1+1, 2+1’e ya da yüklü bir borca mahkum ediyor. Halkı ikna etmeyen esas mesele buydu.
Mahkemenin itirazı sonrası plan revize edildi. Mahallelerdeki vatandaşlar, konutlar riskli olduğundan sözleşme imzalamaya başladılar. Yıkımlar kısmen başladı. Ama 2019 yerel seçimleri yaklaşırken AKP Hatay milletvekili Hüseyin Şanverdi şu gerekçeyle dönüşümün durmasını istedi:
AKP’li vekil hem halkı ikna edemeyen bir plan yapıldığını itiraf ediyor, hem de çiçek filan dikerek halkın gözünü boyayacak işlerle oy toplanmasını öneriyordu. Seçim geçti ve 2021’de revize imar planı çıktı. Nisan 2022’de de Erdoğan acele kamulaştırma kararını imzaladı.
Kısaca AKP rant planı hazırladı. Halk da mahkeme de reddetti. Bu sefer revize edildi ama oy kaygısıyla yıkım ertelendi. Erdoğan kamulaştırma kararını depremden sadece 8 ay önce aldı. Yani Barış Atay dönüşüme değil, yoksul halkın mülkünü ranta çevirecek plana karşı çıkmıştı.”