Emniyet Genel Müdürlüğünde 6 yıl süren polislik mesleğinden ayrılan ve Köpek Eğitmenleri Derneğini (KÖPED) kuran Göktan Eker‘in eğittiği köpekler, ulusal ve uluslararası alanda narkotik suçlar, kayıp ve terör gibi birçok vakada önemli görev üstleniyor.
Emniyet teşkilatında görevli olduğu sırada Ankara Gölbaşı’ndaki K9 Köpek Eğitim Merkezi’nde çalışan Eker, Türkiye’nin suçla mücadelesinde hassas burunları eğiterek, TSK, Jandarma Arama-Kurtarma (JAK), AKUT, AFAD ve Ulusal Medikal Kurtarma (UMKE) gibi Türkiye’nin göz bebeği kurumlarının hizmetine sunuyor.
Eker, Beykoz’da bulunan köpek eğitim merkezinde Pitbull cinsi 5 yaşındaki “Tina”, Kangal kırması 2 yaşındaki “Kuin”, Labrador cinsi 6 yaşındaki “Kebap” ve Border Collie cinsi 2 yaşındaki “Beyaz Lady” başta olmak üzere pek çok köpeği eğiterek, uluslararası arenada da nitelikli çalışmalara imza atmalarını sağlıyor.
Köpek Eğitmenleri Derneği’ni kurarak, sokak hayvanlarını da bünyesine katıp eğiten Eker, sahipli köpeklerin de eğitimini sağlıyor.
AA muhabirine açıklama yapan Eker, çocukluğundan beri köpekleri sevdiğini, bu ilgisinin emniyet teşkilatına geçtikten sonra da devam ettiğini söyledi.
Eker, kendi isteğiyle görevinden ayrılıp aynı enerji, istek ve güçle özel sektörde K9 köpeklerini eğitip-geliştirdiğini anlatarak, bu kapsamda Türkiye’nin coğrafi ve milli sorunlarını göz önüne alarak birçok proje hazırladığını ifade etti.
Köpeklerin koklama hassasiyetinin insanlardan daha güçlü olduğunu dile getiren Eker, “Onların koklama becerileri, insanlık ve toplum için zararlı maddelerin bulunmasında son derece etkilidir. Bunların başında çocukları ve gençleri zehirleyen uyuşturucu maddeler, askeri ve polisi, vatandaşları şehit etmeye hazırlanmış bombalar geliyor.” dedi.
Bugüne kadar eğittiği köpeklerin sayısının oldukça fazla olduğuna işaret eden Eker, “Çok sayıda köpek eğitmekten ziyade doğru iş, doğru insanlar ve doğru hizmetlere dokunacak köpek eğitmek çok daha önemli. Yıl boyunca iki tane mayın ve EYP arayan köpek eğitirsiniz, bu da gidip bir askerin hayatını kurtarır… İşte o an doğru bir köpek eğitmişsinizdir. Bunun maddi ve manevi karşılığı yoktur. O yüzden görev köpeklerini eğitmek beni çok heyecanlandırıyor çünkü hepsinin sonunda bir insanın hayatına dokunmuş oluyorsunuz.” şeklinde konuştu.
Köpek eğitim sürecinde, belli aşamaların olduğunu anlatan Eker, şöyle devam etti:
“Ülkemiz deprem bölgesi ve kırsal kesimde çok fazla kayıp vakası oluyor. Bununla da bitmiyor kaçırılan çocukların veya Alzheimer hastalarının evden çıkıp kaybolduğunu gözlemliyoruz. 1990’lı yıllarda arama-kurtarma köpekleri üzerine çalışıyordum. Daha sonra emniyetin içindeyken günlük kayıp vakaların ve ihbarların fazla olduğunu fark ettim. Deprem ya da enkaz köpeklerine belli dönemlerde çok ihtiyaç bulunmakla birlikte, kayıp insanları bulma köpeklerine hemen hemen her gün her saat ihtiyaç olduğunun farkında vardığımda da iz takibi köpeklerinin üzerinde çalışmaya başladım.”
Eğittiği bir köpekle Amerika’da olimpiyatlara katıldığını ve ikincilik elde ettiklerini dile getiren Eker, Rusya, Ukrayna ve Hırvatistan gibi ülkelerde de bununla ilgili eğitim ve seminerler verdiğini anlattı.
Eker, sokak köpeklerini toplayıp eğittiğini belirterek, “Ülkemizin sokak hayvanları gibi bir gerçeği var, yurt dışında bu kadar tecrübe kazandıktan sonra ülkemize de bir faydamız olması gerekiyordu. Baktık ki barınaklardan çıkarılan özellikle yasaklı ırkların çok istekli ve faydalı olduklarını gördük. Barınaklara düşmüş sokak köpeklerinin ya da sokaklarda yaşayan köpeklerin de başarılı olabileceklerini gördük. Dolayısıyla koku takibi eğitimlerini sadece bir sınav geçme amacıyla değil, bu köpeklerin topluma kazandırılması, aslında milli servet olarak sokaklarda ya da barınaklarda bulunan köpeklerin bir nevi sisteme dahil edilmesi adına çalışmalara başladık.” ifadelerini kullandı.
Göktan Eker, sahipli köpekleri de eğittiklerini ve olumlu sonuçlar aldıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
“Bir sosyal sorumluluk projesi olarak barınaktaki köpeklerden, tehlikeli ırk diye itilen aslında çok daha sevecen olan hayvanlardan, sokaklara terk edilen köpeklerden, ‘çok yaramaz’ diye eve kapatılmış, ‘artık yeter, bununla başa çıkamıyorum’ denilen köpekleri, sorumluluk projesi kapsamında bünyemize katmaya başladık. Güzel sonuçlar da alıyoruz. Çok da keyifli eğitimler yapıyoruz.”
Köpekler için yedi seviyeli sınav sistemi oluşturduklarını aktaran Eker, eğitimin son seviyesinde neredeyse üzerinden bir gün geçmiş bir sigara izmaritinden alınan kokuyla takip ederek bazı kriminal vakaların çözülmesini sağlayan köpeklerin olduğunu aktardı.
Eğitimli köpek “Fırtına”nın, üç gün sonra mevsimlik işçilerin kaldığı yerden kaçmış bir çocuğu rahat bir şekilde bulabildiğini dile getiren Eker, “Köpeklerin burnunu iyice hassaslaştırdıkça, daha eski kokuları da alabiliyoruz. Burada bireysel yetenekler, köpeklerin burun hücrelerinin fazlalıkları, fizik kondisyonlarının bu işe uygunluğu devreye giriyor. Ama başlangıçta çok basit olaylarda evdeki köpeğiniz bile bir kahraman olarak ön plana çıkabilir.” ifadelerini kullandı.
Eker, Irak’ın işgalinden sonra değişik bölgelerinde patlayıcı uyuşturucu ve koruma devriye köpekleriyle çalıştığı için uluslararası seviyeye çıktığını belirterek, ” Amerika’ya da eğitimli köpek satmaya başladım. Eğittiğim köpeklerden birkaçı da aracı vasıtasıyla kimisi Pentagon’da, kimisi Beyaz Saray’da, kimisi Afganistan’da özel kuvvetlerde kullanılmaya başladı. Zira bu bilgi ve tecrübenin altında hem Türk emniyet teşkilatında görev yaptığım dönemdeki tecrübelerim hem de Türk askeriyle birlikte yaptığım çalışmalardaki tecrübelerim vardı.” diye konuştu.
Bu tecrübeler ışığında köpekleri yetiştirip uluslararası mecraya çıktığını anlatan Eker, şunları kaydetti:
“Hatta o günlerde eğittiğim köpeklerin Beyaz Saray’a satıldığını bilmiyordum ve bir ziyaret esnasında uzaktan eğittiğim köpeği gördüm. Amerikalıların da elinde köpekle bir kasıntı havaları vardır. Beyaz Saray’daki eğittiğim köpeği çağırdığımda sahibini dinlemeden bana gelmeye çalıştı ve bu olay sonrasında beni tutuklamaya çalışmışlardı, değişik bir macera olmuştu.”