Hacısı hocası, mollası şeyhi, yandaşı yalakası “güncelleme” derdine düştü…
Topuklu’nun Dersimli’nin partisinden ithal ettiği fırıldak bile ahkâm kesmiş:
“Tövbe tövbe estağfurullah, bizim güncellenecek dinimiz yok. Bunlar Kur’an’ı doğru okumamışlar!”
Hazret, en son Y-CHP’den Topuklu’nun “örgütü”ne geçerek “kendisini güncelledi” ya…
Sonra hızını alamamış: “Siz kendinizi güncelleyin!”
*
Oysa mesele memleketi saran gerici, Arap sevici, Allah ile aldatanların gidişatına dur demekti…
Mesele uyuyan Diyanet ve İlahiyat Fakültelerini güncellemekti…
Mesele Cumhurbaşkanı’nın “İslam’ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar.” sözleriydi…
Mesele Bahçeli’nin bu yobazlığa, bu sosyal bünyemizi kemiren hastalığa dikkat çekmesiydi…
Adam her konuda allame ya, “Tövbe estağfurullah”la atladı konuya…
Bahçeli ve Erdoğan gündemi değiştirmek derdindeymiş!
Sanırsınız ki “dinde reform” istemişler!
*
Dinci Akit bile Erdoğan’ı vurmaya kalkmış…
Diyanet’e “genelev” üzerinden saldırdılar bile…
Karar’ın muhalif yazarı, Erdoğan’ı “pişmanlığa” davet etti…
Diğer yazarı ise, “Unutmayalım, bugün Diyanet’in, İmam-Hatipler’in, ilahiyat fakültelerinin öğrettiği din, Nureddin Yıldız tipi yobazların anlattığı dinden farklı değildir” diye yazdı…
Fesli kıravatlı deli bile ses verdi…
Hollanda’da profesör olan Said-i Kürdici biri, “haddinizi aşmayın” bile dedi…
İşte mesele “uzay mekiğinin cıvatasını gevşetip düşürten” bu meczuplardı!
Mesele devlet konuya dikkat kesilince…
İçlerine düşen korkuydu…
“Otoritemize” çomak sokacaklar diye…
Ballı din tacirliğimiz sona erecek diye…
*
Gelelim asıl güncellemeye…
MHP Merkez Disiplin Kurulu Başkan Vekili Yücel Bulut yapmış yine yapacağını!
Demiş ki Yücel Bey:
“50 yıllık partiyi mahkemeye verdiniz…
8 Nisan’da duruşma vardı…
Heyecanla beklediniz…
Birilerinin himmetiyle Mahkemeden karar aldınız…
15 Mayıs’ta güya tarlada kurultay yapacaktınız…
Koşup geldiniz…
Dikilen TOMA’ları görünce, tel örgülerin önünde poz verdiniz…
24 Mayıs’ta Yargıtay’dan karar çıktı, davul zurna ortaya düştünüz…
19 Haziran’da bu iş biter sandınız…
24 Haziran’da balyoz indi başınıza…
10 Temmuz’da kurultay var diyerek hesap derdine düştünüz…
15 Temmuz olunca sus pus olup Ablanız Başbakan olacak sandınız..
Milletten tokatı yediğinizde hepiniz Devlet Bahçeli aşığı kesildiniz…
18 Mart öncesi…
Gözünüzü yine koltuklara diktiniz…
Utanmadınız, sıkılmadınız…
Bizi aptal sandınız…
Sırıtarak geldiniz…
Bize de bir yer açılır dediniz…
Bekleyin açılır…
Eski defterler bir bir ortaya saçılır…
Bu Lider…
Yaşananları unuttu SANDINIZ…”
*
18 Mart 2018 arefesinde…
Hafızalarınızı güncelleyelim dedik!