Geleceğin Başlangıç Noktası:Ulusal Girişimcilik Stratejisi hazırlanıyor.
Geleceğin Başlangıç Noktası:Ulusal Girişimcilik Stratejisi hazırlanıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, bu yıl 5’incisi düzenlenen İnovasyonda Kadın Girişimcilik Kampı kapsamında gerçekleştirilen “Geleceğin Başlangıç Noktası: Türkiye’de Kadın Girişimciler” konulu panelde video konferans yöntemiyle konuşma yaptı.
Burada, İzmir’deki deprem sonrasında kurtarma ekiplerinin üstün bir çaba gösterdiğine dikkati çeken Varank, “AFAD’ımız, UMKE’miz, JAK’ımız, Kızılay’ımız, belediyelerimiz, gönüllü STK’larımız tam bir seferberlik haliyle çalışıyor. Devletimiz tüm imkanlarıyla İzmir’de. Bakan arkadaşlarımız bilfiil oradaki çalışmaları koordine ediyor. Az önce Cumhurbaşkanımız başkanlığında kabine toplantımız sona erdi. Orada da yapılan çalışmalar hakkında bakan arkadaşlarımız bilgi verdiler.” diye konuştu.
Varank, enkaz altında can kurtarma mücadelesinin devam ettiğini ve depremin yaralarının sarılmaya çalışıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Diğer yandan da bu çalışmalara destek olmak varken, köstek olmaya çalışanları da görüyoruz. Daha enkaz altında canlar varken, bu meselede dahi yalanlar üzerinden çarpıtmalarla sözde siyaset yapmaya çalışan aciz insanlar var. AFAD’ımıza, Kızılay’ımıza en olmadık yalanlarla saldıran muhalefet üyesi vekiller, hatta genel başkanlar, köşe yazarları var. AFAD ve Kızılay bizim gözbebeği kuruluşlarımız. Onların cansiperane çalışmalarına destek olacakları yerde çamur atanlar, 5 koyun verseniz güdemeyecek insanlar. Ama biz bunların lafıyla hareket etmiyoruz, etmeyeceğiz. Devletimiz Van’da, Elazığ’da, Malatya’da yaraları nasıl sardıysa İzmir’de de öyle yaraları saracak, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı, yaralarımıza acil şifalar diliyorum. Hala enkaz başında bulunan tüm yardım gönüllülerimize de rabbimden kolaylıklar diliyorum.”
KADEM’in ilk üyelerinden biri olarak İnovasyon’da Kadın Projesini 5 senedir yakından takip etmeye çalıştığını söyleyen Varank, projenin ilk yıllarından itibaren Bakanlık olarak destek verdiklerini anlattı.
Varank, ekonomik ve sosyal kalkınmanın pek çok bileşeni olduğuna işaret ederek, girişimci ruhun da önemli bir faktör olduğunu belirtti.
Girişimcilik kabiliyetleri çeşitlendikçe ekonominin de çeşitlendiğini, rekabet gücünün arttığını ve sonuç olarak küresel yarışta ön sıralara geçildiğini ifade eden Varank, “İnsana yatırım yapan, inovasyonu teşvik eden ve nüfus dinamiklerini en iyi şekilde yöneten ülkeler, fark oluşturmaya başlıyor. Türkiye, dinamik ve genç nüfusuyla çok büyük bir potansiyele sahip. Hızla harekete geçirebileceğimiz ciddi bir akıl sermayemiz var ama maalesef kadınlarda iş gücüne katılım ve istihdam oranları hala istediğimiz seviyelerde değil. Benzer bir durum kadın girişimciliği için de söz konusu.” değerlendirmesinde bulundu.
Varank, Türkiye’de toplam istihdam içinde, kendi hesabına çalışanların oranı yüzde 16 iken, bunun sadece yüzde 3’ünü kadınların oluşturduğunu dile getirdi.
AB ülkelerinde kadınlarda bu oranın yüzde 5-22 arasında değiştiğine işaret eden Varank, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de kadın girişimciler ekonomik hayatta henüz tam anlamıyla yer alamıyor. Burada, iş ve hayat dengesini kurma önceliği, aile ve çocuklarla ilgili sorumluluklar, sosyal, kültürel önyargılar, finansa erişimde karşılaşılan problemler ve sektörel derinleşmenin yetersizliği gibi faktörlerin etkili olduğunu görüyoruz. Aslında kadınlar çok fonksiyonlu düşünüyor. Birden fazla işi, görevi ve sorumluluğu aynı anda yapabilme kabiliyetleri erkeklere nazaran daha gelişmiş diyebiliriz. Ev hayatındaki düzeni sağlamanın yanında, toplumsal hayata ve iş hayatına kendi özgünlüklerini daha fazla katabiliyorlar. Dolayısıyla kadınların ekonomik hayata daha fazla dahil olması, toplumsal refah artışının da olmazsa olmazı.”
Varank, Bakanlık olarak kadınların iş gücüne katılımı, kadın istihdamının artırılması ve kadın girişimciliği alanında çok çeşitli teşvikler sunduklarına değinerek, “TÜBİTAK, KOSGEB ve kalkınma ajanslarımız aracılığıyla yenilikçi politikalar uyguluyoruz.” diye konuştu.
TÜBİTAK Tekno-Girişim Sermayesi Desteği Programı ile teknoloji düzeyi yüksek ürün ve hizmetleri geliştirebilen teknoloji tabanlı başlangıç firmalarına destek sunduklarından bahseden Varank, 2012-2018 döneminde, destekledikleri projelerde kadın girişimcilerin oranı yüzde 16 iken 2019’da bu oranın yüzde 26’ya yükseldiğini kaydetti.
Varank, bu programdan destek alan kadın girişimcilerin, sürdürülebilir ticari değer oluşturan firmalar kurmalarına yardımcı olduklarını vurgulayarak, bu çerçevede kadın girişimcilere mentorlük desteği de sağladıklarını söyledi.
KOSGEB’in girişimcilik desteklerinde kadın girişimcilere pozitif ayrımcılık uyguladıklarını belirten Varank, “Son 5 senede 56 bin kadın girişimciye, 1 milyar liranın üzerinde finansal katkı sunduk.” dedi.
Varank, kadın girişimcilere ilham olabilecek başarı hikayelerine değinerek, KOSGEB’den destek alıp, işlerini küresel mecralara taşıyan başarılı kadın girişimcileri anlattı.
Kalkınma ajanslarının da kadınların sosyal ve ekonomik hayata entegrasyonunu hızlandıracak projeler uyguladığını belirten Varank, şöyle devam etti:
“Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı ile kadın kooperatiflerini destekliyoruz. Geçtiğimiz sene 12 farklı kooperatif projesine 22 milyon lira destek verdik. Bu sene 20 farklı kadın kooperatifine, 24 milyon lira maddi destek vereceğiz. Anadolu’nun dört bir yanında, kadınlarımızın el emeklerinin karşılıklarını alabilecekleri çok çeşitli projeler yürütüyoruz. Yöresel ürünler, aşçılık gibi alanlarda, özellikle dezavantajlı kadınlara mesleki eğitimler veriyor, istihdamlarını destekliyoruz. GAP Bölge Kalkınma İdaresi aracılığıyla 5 senedir Çok Amaçlı Toplum Merkezleri Projesini uyguluyoruz. Bu projeyle bugüne kadar yaklaşık 1,5 milyon kadın ve çocuğa ulaştık, yılda ortalama 50 kadın kendi işini kuruyor.”
Varank, sanayide de kadın istihdamını artırmanın peşinde olduklarını, organize sanayi bölgelerinde (OSB) kreş açılması çalışmaları yürüttüklerini belirterek, 26 OSB’de 27 kreş bulunduğunu, bu sayıyı zamanla daha da artıracaklarını kaydetti.
Girişimcilik ve inovasyon alanında farkındalığın erken yaşlarda başlamasının önemine işaret eden Varank, şu ifadeleri kullandı:
“Kız çocuklarımız başta olmak üzere gençlerimizin bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında daha aktif olmalarını arzuluyoruz. Açtığımız bilim merkezleri ve Deneyap Teknoloji Atölyeleri ile çocuklarımızın meraklarının peşinden koşmasını hedefliyoruz. Yurdumuzun dört bir yanında heyecan dalgası oluşturan Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ile beraber yürüttüğümüz TEKNOFEST de bu amaçla attığımız en önemli adımlardan. Gençler icat çıkarsın, milli ve özgün teknolojik ürünleri geliştirmeye kafa yorsun istiyoruz. Böylece, ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ liderliğinde ‘Teknoloji Üreten, Güçlü Türkiye’ hedefimize adım adım yaklaşacağız.”
Varank, girişimciliği, 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisinin de ana odaklarından birisi yaptıklarını anımsatarak, “Bu çerçevede, Ulusal Girişimcilik Stratejisini de hazırlamaya başladık. Bütüncül ve kapsamlı bir yol haritasıyla yola çıkacağız. Yol haritamızda da kadın girişimciliğine ayrı bir başlık açmayı hedefliyoruz.” dedi.
Panelde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile Baykar Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar da konuşma yaptı, kadın girişimciler Gamze Cizreli ile Başak Taşpınar Değim ise panelde başarı hikayelerini paylaştı.
Konuşmaların ardından, finale kalan 5 kadın girişimcinin projeleri anons edildi. Bakan Varank da ileri malzeme ve çevre alanında nanopartikül içeren toz itici yüzey kaplama malzemesi geliştiren Tuğçe Karataş’ın ödül kazandığını belirterek, “Kendisini tebrik ediyorum, önemli bir teknoloji. Özellikle güneş enerjisi panellerinde toza karşı bir etkisi oluyorsa çok çabuk ticarileşebilecek bir husus. İnşallah bu girişim kolayca ticarileşir.” ifadesini kullandı.