Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Avrupa Parlamentosu seçimlerindeki ağır yenilgisi sonrasında yapılan parlamento seçimlerinde liberal Rönesans partisi zorlu bir sonuçla karşı karşıya kaldı. İlk turda parti, 2022’deki seçime göre %6 oranında oy kaybetti ve %21 ile üçüncü sıraya geriledi.
Sol ittifak oyların %29’unu alırken, aşırı sağcı Marine Le Pen’in Milliyetçi Cephe (RN) partisi ivmesini korudu ve %34 ile birinci parti statüsünü elde etti. Bu sonuç, Le Pen’in Başbakanlık pozisyonunu ele alması için yeterli bir destek sağlayabileceğini gösteriyor.
Pazar günü gerçekleştirilen seçimlere katılım oranı %59 civarında seyretti, bu da önceki seçimlere göre daha yüksek bir katılım anlamına geliyor. Macron’un erken seçim kararının Ulusal Meclis’teki merkezci temsili güçlendirmeyi amaçladığı açıklanmıştı, ancak sonuçlar bu beklentilerin tam tersini yansıttı.
İlk turda, 577 sandalyeli meclisin yaklaşık 80’i-90’ı belirlendi. İkinci tur seçimler 7 Temmuz’da yapılacak ve bu tarih öncesinde partiler arasında ittifaklar kurma çalışmaları hızlanacak.
Macron’un cumhurbaşkanlığı koltuğu risk altında olmasa da, aşırı sağcı bir Başbakan ataması durumunda yetkilerinde ciddi kısıtlamalara maruz kalması kaçınılmaz. Macron, ilk sonuçların ardından yaptığı açıklamada, "Meclis’teki mevcut durumu dikkate aldığımızda, ikinci tur seçimler için geniş, demokratik ve cumhuriyetçi bir ittifak oluşturmak çok önemlidir" diyerek bu tehlikenin farkında olduğunu belirtti.
İlk sonuçlar doğrultusunda, Le Pen’in aşırı sağcı partisi mecliste çoğunluğu ele geçirerek Başbakanlığı elde etme şansını değerlendiriyor. Öte yandan, Yeşiller, Sosyalistler, Komünistler ve Sol Parti’yi kapsayan sol ittifak da hükümette bir değişim umuduyla mücadele ediyor.
Fransa’nın siyasi manzarasında yaşanan bu değişim, ülkenin geleceği için önemli sonuçlar doğuracak gibi görünüyor. Seçimlerin ikinci turunda oluşacak ittifaklar ve elde edilecek sonuçlar, ülkenin siyasi yönünü şekillendirecek ve Fransa’nın Avrupa ve dünyadaki rolünü belirleyecek.