Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) TSK içindeki “mahrem yapılanması”nda yer alan kripto askerler, güvenlik güçleri ve savcıların yurt genelinde yürüttüğü “ankesör” soruşturmalarıyla açığa çıkarılıyor.
Ankesör operasyonlarının başlatıldığı 2017 yılından bu yana TSK’ye sızdıkları tespit edilen 11 bin 640 şüpheli gözaltına alındı, bunlardan 4 bin 375’i tutuklandı.
Örgüt hiyerarşisinde “mahrem imam” olarak anılan kişilerin deşifre olmamak için ankesörlü telefonlardan periyodik ve ardışık arama sistemiyle iletişime geçtiği FETÖ’nün kripto askerleri, ordudan tek tek ayıklanıyor.
17-25 Aralık kumpas süreci ve MİT tırlarına düzenlenen operasyon sonrasında faaliyetleri ve hedefleri deşifre olan, 15 Temmuz darbe girişimi ile kanlı bir terör örgütü olduğu açığa çıkan FETÖ’nün TSK içinde kendilerini gizlemeye çalışan “kripto” üyelerine yönelik soruşturmalar da terör örgütüyle mücadelede önemli yer tutuyor.
Etkin pişmanlık yasasından yararlanan örgüt üyelerinin verdiği ifadeler, ankesörlü telefonla yapılan ardışık aramaların FETÖ’nün TSK’deki yapılanmasını büyük bir gizlilikle yürüttüğüne işaret ediyor.
FETÖ’nün hain emelleri doğrultusunda içine sızdığı TSK’deki yapılanması güvenlik güçleri ve savcıların titiz çalışmalarıyla çözülüyor.
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen darbe girişimi soruşturması kapsamında 2017 yılında gözaltına alınan bir şüphelinin, “FETÖ’nün Tekirdağ’da askerlerden sorumlu olan ve kendileriyle örgütsel faaliyetler kapsamında görüşmeler yapan sorumlu ‘abi’lerin irtibat kurmak için ankesörlü telefon kullandıkları” yönündeki ifadeleriyle, örgütün “ankesörlü telefondaki şifreli haberleşme” yöntemi deşifre edildi.
Örgütün kripto yapılanmasını büyük ölçüde ortaya çıkaran bu bilgi ışığında yurt geneline yayılan soruşturmalarda, orduya sızmış binlerce örgüt üyesi asker belirlendi.
AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, yurt genelinde bugüne kadar büfe ve ankesör soruşturmaları kapsamında Ankara ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin hemen hemen her ilinde 800 ayrı operasyon düzenlendi.
Gözaltına alınan 11 bin 640 zanlının yarısına yakınının etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak üzere itirafçı olması dikkati çekti. Soruşturmalar kapsamında yurdun dört bir yanında düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin tek tek deşifre edilerek gözaltına alınması ve adli mercilere teslimi ise sürüyor.
İstanbul ve Ankara başta olmak üzere yılbaşından bu yana ülke genelindeki ankesör ve büfe aramaları çerçevesinde yürütülen soruşturmalarda bazı operasyon ve yargılamalar öne çıktı.
Yılbaşından itibaren düzenlenen ankesör operasyonlarında ise TSK’ye sızdıkları tespit edilen örgüt üyesi 797 şüpheli askeri personel yakalandı, şüphelilerin 388’i İstanbul, 214’ü ise İzmir’de düzenlenen operasyonlarda gözaltına alındı.
Son 15 günde İzmir merkezli iki ayrı operasyonda aralarında muvazzafların da bulunduğu 61 şüpheli gözaltına alındı. Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün de yakın korumalığını yapan astsubay Nihat O’nun da aralarında olduğu 19 kişi tutuklandı.
FETÖ’nün Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında örgütün “mahrem imamları” ile ankesörlü ve kontörlü büfe telefonlardan periyodik ve ardışık arama sistemiyle haberleştikleri belirlenen 50 astsubay ile bu kişileri yönetip yönlendiren 2 “mahrem imam” hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.
Gözaltı kararı çıkarılan şüpheli askerlerin 48’inin aktif görevde olduğu, diğer 2 astsubay hakkında idari tedbir uygulandığı kaydedildi. Bu kapsamda Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince 11 Haziran’da Ankara merkezli 25 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda, 33 şüpheli yakalandı.
Ayrıca hakkında gözaltı kararı verilen 2 mahrem imamın, önceki operasyonlarda gözaltına alınan askerlerin ifadelerinde isimlerinin geçtiği belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 28 Mayıs’ta İstanbul merkez olmak üzere 24 ilde düzenlenen operasyonda hakkında gözaltı kararı verilen 32’si muvazzaf asker olmak üzere 74 şüpheliden, 45’i yakalandı.
Hakkında gözaltı kararı bulunan tüm şüphelilerin arasında 6 albay, 2 yarbay, 3 binbaşı, 2 yüzbaşı, 20 üsteğmen, 2 teğmen, 27 astsubay, 9 uzman çavuş, 3 askeri öğrenci yer aldı.
FETÖ’nün TSK yapılanmasına yönelik Gaziantep merkezli 16 ilde 9 Nisan’da düzenlenen operasyonda haklarında gözaltı kararı verilen aralarında muvazzafların da bulunduğu 32 şüpheliden 22’si yakalandı.
Bu şüphelilerin de “mahrem imamlarca” ankesör ya da büfeden arandığı belirlendi.
Bartın ve Van’daki benzer operasyonlarda ise 24 şüpheli gözaltına alındı.
Bursa’da, FETÖ’nün TSK içindeki mahrem yapılanmasına yönelik ankesörlü telefon soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede, örgütün gizlilik ve devamlılık için “devir ve badi sistemi” uyguladığı vurgulandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ’nün TSK yapılanmasına ilişkin soruşturmada, ankesörlü-kontörlü sabit hatlarla irtibat sağladığı gerekçesiyle hakkında gözaltı kararı verilen 219 askerden 101’i yakalandı, gözaltına alınan muvazzaf denizci astsubay M.O’nun evinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in “Hutbeler” adlı CD’si ele geçirildi.
Bolu’da ise örgütün “mahrem imamları”yla ankesörlü telefonla irtibat kurduğu iddiasıyla haklarında dava açılan zanlı askerlerden S.K, askeri lisedeki öğrencilik yıllarında götürüldüğü örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in kaldığı Altunizade’deki Fem Dershanesi binasında örgüt elebaşı tarafından subaylara mezuniyette verilen 2 adet kılıcın asılı olduğunu gördüğünü anlattı.
Örgütün darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin aralarında sözde “yurtta sulh konseyi” üyelerinin de bulunduğu Ankara’daki “çatı” davası sanıklarından 37’sinin de ankesörlü telefon ile mahrem imamlarla görüştüğü tespit edildi.
FETÖ’nün TSK yapılanmasına yönelik İstanbul’da yürütülen soruşturma kapsamında örgüt içi ankesör/kontörlü hattan iletişim kurduğu gerekçesiyle yargılanan meslekten ihraç edilen yarbay Akın Yıldızhan’ın, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verildi. Bu karar, İstanbul’da, ankesör/kontörlü hat üzerinden örgüt içi iletişim kurduğu gerekçesiyle yargılananlara yönelik çıkan ilk karar olarak kayıtlara geçti.
FETÖ’nün kanlı darbe girişimi sırasında en fazla can kaybının olduğu, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok’un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde, askerlere “vur” emri verdiği ve hedef gözeterek ”nişan alma” görüntüleri ortaya çıkan eski binbaşı Ahmet Taştan’ın da örgüt içi haberleşme aracı olarak kullanılan ankesör/sabit hatlardan iletişim kurduğu belgeleriyle ortaya konuldu.
İzmir’de, FETÖ’nün “mahrem imamlarıyla” ardışık arama yöntemiyle haberleştiği gerekçesiyle yargılanan eski pilot üsteğmen Mustafa Denlikol’a 7 yıl 1 ay, eşi eski pilot teğmen Kübra Denlikol’a ise 6 yıl 8 ay hapis cezası verildi.
FETÖ’nün TSK yapılanmasına yönelik İstanbul’daki bir soruşturmada tutuklanan eski astsubay Dursun Enli, örgüt içi haberleşme amacıyla kullanılan ankesör-sabit kontörlü hatlar ile iletişim kurduğu gerekçesiyle yargılandığı davada, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum edildi.
Mahkeme heyetinin bu kararı ile ankesör-sabit kontörlü hatlardan iletişim kuran askerlere yönelik açılan davalarda en üst sınırdan verilen ilk hüküm kurulmuş oldu.
Heyet kararı gerekçesinde “sanığın TSK mensubu olarak devlete ve millete olan bağlılığı en üst düzeyde olması gerektiği halde, bu bağlılıktan ayrılıp devleti hedef alan ve 15 Temmuz darbe girişimine teşebbüs eden terör örgütüne bağlılık göstermesi dikkate alındığında suç kastının yoğunluğu ortaya çıkmakla hakkında tayin edilen cezanın alt sınırdan uzaklaştırılmak suretiyle tayin edilmiştir.” ifadelerine yer verdi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmada, FETÖ’nün mahrem imamlarının, ankesörlü telefon kartlarını yalnız kendilerine bağlı örgüt mensubu askerleri aramak için kullandığı sonucuna ulaşıldı.
Eski astsubay F.D’nin itirafçı olarak verdiği bilgilerde, “Mahrem imam bizi ankesörlü telefonla arardı. Buluşma noktasında göz göze geldiğimizde yanına gitmez, kendisini uzaktan takip ederdik. Sonra örgüt evine giderdik. Bizden sorumlu kişi elindeki ankesör kartıyla sadece bizi arıyordu.” ifadesi dikkati çekti.
FETÖ’nün TSK’deki yapılanmasını deşifre eden bulgulardan biri olan ankesörlü-sabit kontörlü hatların “hukuka aykırı delil” olduğu yönünde hazırlanan raporda imzası bulunan 9 kişiden 2’si FETÖ şüphelisi çıktı.
Soruşturmaları sekteye uğratmak için her yolu deneyen örgüt mensuplarının tavrını ortaya koyan raporda, FETÖ’den tutuklu avukat Kemal Uçar ile örgüte iltisakı nedeniyle TSK’den ihraç edilen Hava Mühendis Binbaşı Levent Mazılıgüney’in de imzasının yer alması örgütsel tavrı ortaya koydu.
FETÖ’nün mahrem imamları ile ankesörlü telefondan iletişime geçtiği tespit edilen ve yargılama sonucunda hapis cezasına çarptırılan eski üsteğmene verilen cezanın gerekçesinde, ankesörlü aramaların “FETÖ’nün kullandığı bir iletişim sağlama yöntemi” ve “örgütsel nitelikteki arama” olduğu bir kez daha vurgulandı.
Gerekçeli kararda, “Genellikle ayda veya iki ayda bir kez iletişime geçilerek buluşma ve toplantıların gerçekleştirildiği, görüşmelerde bir sonraki buluşma tarihinin kararlaştırıldığı, bir aksaklık olmadığı müddetçe yeniden bir aramaya ihtiyaç duymadıkları anlaşılmıştır. Sabit kontörlü hatlardan yapılan aramaların tarih saat aralıkları incelendiğinde bu şahısların ardışık veya periyodik olarak değişik tarih ve saatlerde peş peşe arandıkları, şahısların farklı farklı telefon bayilerinden arandıkları ve bu aramaların örgütsel nitelikteki aramalar olduğu tespit edilmiştir.” ifadeleri yer aldı.