Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından FETÖ terör örgütü üyeliği suçundan cezası onanan eski polis İnan Kazan ile ilgili kararda, örgütün 15 Temmuz darbe girişimini ne kadar kanlı planladığı gözler önüne serildi. Kazan’ın kullandığı belirlenen örgütün kripto haberleşme programlarından Kakao Talk’ta darbe girişiminden 4 ay önce 9 Mart 2016 ve 19 Temmuz 2016 tarihleri arasında gönderdiği mesajlarda dikkat çeken ifadeler yer aldı.
Türkiye gazetesinin aktardığı habere göre; Çözülen mesajlarda FETÖ’cü İnan Kazan’ın 15 Temmuz darbe girişimini “devrim” olarak nitelendirdiği dikkat çekiyor. Mesajlarda “Devrimin heyecanına ver ağam. Onu da asalım. Biz hocamızla beraberiz. Devrimden sonra K.Maraş Valimizi de belirlemiş olduk. Kaymakamlıktaki saygı duruşu sireni ve İstiklal Marşı’na uyandım. ‘Lan devrim mi?’ diye heyecan yaptım” ifadeler yer aldı.
”AYKUT DEMİR’İ VE TERİM’İ ASALIM”
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi için kanlı bir plan yaptığı atılan mesajlarla deşifre oldu. FETÖ’cü Kazan’ın “Durak köyü Fetullah Gülen havalimanı olacak bu işin kaçarı yok. Devrimden sonra Aykut Demir’i Trabzon meydanına asalım. Fatih Terim’i de teşekkür konuşması eşliğinde asalım” şeklinde mesajlar attığı tespit edildi.
BOMBALAMA ŞEKLİ TEREDDÜT ETTİRMİŞ
“Durak köyünü yerle bir etmemiz için artık hiçbir engel yok” diyen sanık Kazan’ın 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ayrıca “Tereddüt ettiğim bir nokta var. Yukarıdan mı bombalayalım? Tanklarla mı olsun?” attığı mesajla örgütün hain yüzünü bir kez daha ortaya koydu.
MAKLUBE DETAYI
Darbe girişimi sonrasında ‘maklube’ yapacaklarını kaydeden sanık Kazan’ın, “Abilerin ve maklubenin olduğu her yerde varım” dediği belirlendi. Kazan’ın 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin emniyetin WhatsApp grubuna “Askere direnmesin kimse, çeker vururlar” şeklinde mesaj attığı belirtildi.
FETÖ’YÜ REDDETTİ
Sanık İnan Kazan, ifadesinde örgütsel bir savunma olarak FETÖ ile bağlantısını reddetti. Kararını veren mahkeme “Sanığın darbeyi önceden bildiğini ve FETÖ silahlı terör örgütü ile hiyerarşik bağ kurduğunu gösterir mesaj içerikleri elde edilmesi karşısında sanığın savunmalarına itibar edilmemiş, vicdani kanı kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırılmıştır” dedi.
