GÜNDEM – Fazıl Say sansürü büyüyor: İsviçre Migros ile Türkiye Migros karşı karşıya Dünyaca Ünlü Piyanist Fazıl Say’ın konserleri Türkiye‘nin Gazze’deki dram nedeniyle 3 günlük yas ilan etmesinin ardından iptal edilmişti.
Fazıl Say, konserlerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını desteklediği gerekçesiyle iptal edildiğini söyleyerek sosyal medya hesabından paylaşım yapmıştı.
Migros’un sansür kararı, İsviçre basınında da yer buldu. İsviçre Migros‘u ile Türkiye Migros‘unun arasının, bu olay nedeniyle açıldığı iddia edildi.
Neue Zürcher Zeitung Gazetesi’nde yayınlanan haber şöyle:
Türkiye‘de alışverişe çıktığınızda büyük turuncu M‘yi görmeden geçemezsiniz. 1950‘lerden beri İstanbul Boğazı‘nda faaliyet gösteren Migros, o zamandan beri ülke çapında yaklaşık 3.000 şubesiyle en büyük perakendeci haline gelmiştir.
İsviçreli şirketin 1975‘ten bu yana Türk kardeşinde herhangi bir hisseye sahip olmadığı doğrudur.
Ancak iki şirket görünüş olarak hala çok benzer. Şirket logosu hemen hemen aynıdır. Türkçe imlaya küçük bir imtiyaz olarak turuncu harflerle yazılan “I” harfine bu ülkede nokta konulmuştur.
Ayrıca S harfi kelimenin sonunda telaffuz edilmektedir.
Öte yandan ürün yelpazesinde büyük farklılıklar vardır. Migros Türk ağırlıklı olarak Türk ürünleri ve İsviçreliler için alışılmadık bir şekilde tütün ürünleri ve alkollü içecekler de satmaktadır.
Bununla birlikte her iki ülkeyi de tanıyan herkes için paralellikler hemen göze çarpmaktadır.
Ancak İsviçre‘de olduğu gibi, çoğu müşteri uzak bir ülkede aynı isimde bir mağazanın varlığından bile haberdar değil. Yine de Migros Türk şu anda herhangi bir karışıklık riskini önlemek için dikkatli davranıyor. Bunun nedeni Gazze Şeridi‘ndeki savaş. Ancak olaylar birbirini izliyor.
Migros İsviçre, Migros Culture Percent Classics kapsamında bu hafta Fazıl Say ile dört konser planlamıştı. Ancak cuma günü, Türk yıldız piyanistin daveti geri çekildi. Onun yerine İsviçreli Louis Schwizgebel sahne alacak. Bu adımın nedeni, Say‘ın İsrail‘e yönelik terör saldırısı hakkında kamuoyuna yaptığı ve Migros‘un talebi üzerine şirket tarafından kabul edilemeyeceği belirtilen açıklamaları.
Say, sosyal ağlarda savaşın Filistinli kurbanlarıyla dayanışma içinde olduğunu ifade etmiş ve İsrail‘in savaştaki tutumunu eleştirmişti. Gazze‘deki Al-Ahli hastanesinde meydana gelen patlamaya ilişkin ilk haberlerin ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra Başbakan Netanyahu‘nun soykırım suçundan yargılanmasını talep etmişti.
Migros‘un kararından sonra Say, davet edilmemesinin Avrupa‘daki ifade özgürlüğüne olan güvenini sarstığını söyledi. Barış ve insanlıktan yana olduğunu ve her iki tarafı da anlamaya çalıştığını söyledi.
Ancak Hamas saldırısının ardından İsrailli kurbanlar hakkında yorum yapmadı.
Olay, Türkiye‘de de yankı uyandırdı. Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın İslami-muhafazakar AK Parti sözcüsü hem de Kemalist muhalefetin temsilcileri Migros‘un kararını kınadı. İktidar partisinin desteği, Say‘ın aslında Erdoğan‘ın iyi bilinen bir eleştirmeni olması bakımından dikkati çekicidir.
Hatta birkaç yıl önce dini duyguları aşağılamakla suçlanmıştı. Bu suç genellikle hükümetin laik muhaliflerine karşı kullanılıyor.
Ancak Say, İsrail ile Hamas arasında son dönemde tırmanan şiddet karşısında Erdoğan‘ın tutumunu da konuşmalarında övmüştü. Savaş, son derece kutuplaşmış olan Türkiye‘deki bazı çatlakları geçici olarak doldurdu. Hem siyasette hem de halk arasında Filistinlilerle dayanışma güçlüdür.
Migros Türk de bunu hissetti. Geçen birkaç gün içinde şirketin olaya nasıl tepki verdiğine dair sorular ortaya çıktı. Hatta sosyal ağlarda boykot çağrıları bile yapıldı. Bu nedenle şirket hafta sonunda Say‘ın İsviçre‘deki Migros tarafından davet edilmemesine ilişkin açıklamasını, konserlerle hiçbir ilgisi olmadığı yorumuyla birlikte iletti. Organizasyon ve sahiplik açısından bu doğrudur. Bununla birlikte paylaşılan marka adı İsviçre‘deki Migros ile bir bağlantı oluşturmaktadır.”
Kaynak: Medyaradar