1990’ların sonunda, izole bir köye, kadınlarda doğum kontrolünü yaygınlaştırmak amacıyla bir sağlık ekibi gelir. Ancak ekibin köyden ayrılmasından sonra, erkekler kadınlara uygulanan prosedürün amacını anlamakta güçlük çekerler. Bu yanlış anlamadan yola çıkarak, birbirinden eğlenceli ve tuhaf teoriler ortaya atılır.
Sağlık ekiplerinin amacından habersiz olan köy erkekleri, kadınlara takılan cihazın ne olduğuna dair kafaları karışır. Kimisi bunun bir mikrofon olduğuna inanırken, bazıları da cihazın daha esrarengiz bir amacı olduğuna dair spekülasyonlar yapar. Bu yanlış anlamalar, köyde birbirinden komik durumlara yol açar.
Köyün geleneksel değerleri, modern tıbbi uygulamaların getirilmesiyle karşı karşıya gelir. Erkekler, kadın bedenleri üzerindeki kontrollerinin kaybolmasından endişe duyarlar ve bu yeni teknolojinin köyün sosyal yapısını bozacağından korkarlar. Ancak kadınlar, doğum kontrolünün yaşamları üzerindeki olumlu etkisini keşfettikçe, bu geleneksel normlara meydan okurlar.
Sağlık ekibinin getirdiği bu yenilikçi yaklaşım, köyün kaderini değiştirir. Kadınların kendi bedenleri üzerinde söz sahibi olması, aile planlamasına ve kadınların eğitimine yönelik yeni fırsatların kapısını aralar. Köy, modernlik ve gelenek arasında denge bulmaya çalışırken, değişimin dönüştürücü gücü kendini gösterir.
Film, farklı kültürlerin tıp, kadınların rolü ve toplumsal cinsiyet normları hakkındaki inançlarının çatışmasını vurgular. Sağlık ekibinin iyi niyetli girişimleri, köyün geleneksel değerleriyle çatışır ve bu da kültürel farklılıkların iletişim ve anlayış üzerindeki derin etkisini gösterir.
Film, çeşitli karakterlerin, yeni teknolojilerin gelmesiyle başa çıkarken duydukları duygusal yolculuklarını tasvir ediyor. Köyün muhtarı, gelenekselliğe bağlı kalmanın önemini vurgularken, genç bir kadın, kendi kaderi üzerinde kontrol sahibi olmanın verdiği güçle cesaretlenir. Karakterlerin bu yolculukları, değişime uyum sağlama, gelenekleri yeniden değerlendirme ve ilerlemenin önemini vurgular.
Film, kadınların kendi bedenleri hakkında konuşma ve kendi kararlarını verme hakkına sahip olduğu mesajını iletir. Spiral meselesi, kadınların sağlık ve üreme hakları konusundaki seslerinin bastırılmasına meydan okur ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kalıcılığı hakkında düşündürür.
Film ayrıca özlem ve gerçeklik arasındaki farkı araştırıyor. Köy erkekleri, eski geleneklere tutunarak zamanı geri almak istiyorlarken, kadınlar ilerleme ve değişimin vaat ettiği fırsatlara özlem duyuyorlar. Film, gelenek ve modernlik arasındaki bu gerilimin insan deneyiminin ayrılmaz bir parçası olduğunu gösteriyor.
“Eski Köye Yeni Adet”, izleyicilerini gelenek ve ilerleme, kültürel farklılıklar ve kadınların sesinin önemi hakkında düşünmeye davet eden düşündürücü ve eğlenceli bir film. Filmin kalıcı mesajı, değişime uyum sağlarken kültürel değerleri koruma ve kadınların kendi kaderleri üzerinde kontrol sahibi olmaları gerektiğidir.