Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin New York şehrine yaptığı ziyaretin dönüşünde gazetecilere çeşitli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, yerel seçimlere ilişkin, “1. olduğumuz yerde aday çıkarmamayı tabanıma anlatamam. Bahçeli’yle her an görüşebiliriz. Konuşup inceler, nihai kararı veririz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
TRUMP İLE KARŞILAŞMA
“Sadece öyle bir muhabbet havasında bir karşılaşma oldu. ABD yönetiminden o malum kişiler de vardı yanında. Mike Pence olsun, Mike Pompeo olsun… Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Bolton oradaydı. Sonra hanımefendi Trump oradaydı. ‘Görüşürüz’ dedi ama ben dün (önceki) akşam yemeğine gitmedim. Malum, aile fotoğrafı oluyor bu toplantılarda. Öğlen yemeğinde malum, yan yana masalardaydık. Onun masasında Mısır Devlet Başkanı Sisi vardı, onun için zaten o masaya gitmem söz konusu olamazdı, arkadaşlara bunu söyledik. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’la bol bol Suriye meselesini konuşma fırsatını bulduk ve oradan ayrılıp diğer görüşmelerimize geçtik.
“MASASINDA SİSİ VARDI”
Bizim ortaya koymuş olduğumuz küresel barış vizyonuna karşılık, ABD yönetiminin tek taraflı ve dayatmacı dünya perspektifini sürdürmesi dikkati çekiyor. Trump’ın küresel ticaretten Latin Amerika’ya, mültecilerden Ortadoğu’ya kadar uzanan çeşitli konularda dile getirdiği görüşler pek çok dünya liderinin tepkisini çekti. ‘Güçlüyüm öyleyse haklıyım’ mantığıyla, adil ve barışçıl bir dünya düzeni kurulamaz. Nitekim Trump’ın ekonomik durumunu, vesaireyi anlatınca salonda gülüşmeler olması, katılımcıların nasıl bir yaklaşım içinde olduklarını açıkça ortaya koymuştur.
ABD’NİN İRAN’A YAPTIRIM KARARI
Gerekirse Çin’de de doğalgaz alacağız. Doğalgaz gibi stratejik ürünlerde geri adım atamayız
MÜNBİÇ’TE PYD/YPG VARLIĞI
ABD takvime uymadı, PYD/YPG o bölgeyi terk etmedi
MHP’NİN AF TEKLİFİ
Çalışılması talimatı verdim, dönünce karar veririz.
ABD’NİN TEK SİLAHI DOLAR
(BM reformu) (Bu konudaki kitabımı) Gözden geçirmek suretiyle liderlere göndereceğim. Daha sonra belki Türkiye’de bu liderleri davet edip, üç-dört partide veya hepsiyle olabilir. Böyle bir sempozyum şeklinde yapabiliriz. Ancak birçoğunda korku var. Amerika, Rusya ve Çin’e karşı mı konuşacağız gibi bir maalesef korku ve ürkme havası hissediyorum. İnşallah bunlar aşılırsa ben de BM Güvenlik Konseyi’nde yer alacağım, er veya geç bana da sıra gelecek düşüncesinde olduğunu görenler böyle bir şeyi sahiplenebilirler. Buranın elinde tek silahı var, o da biliyorsunuz doları. Onun dışında kabul edilebilir yanı yok, devamlı da itibar kaybediyor. Diğerlerine bunu söylerken işgalci ülkenin arkasında duruyorsun. Filistinliler konusunda ise ‘Verdiğim parayı artık vermeyeceğim’ diyorsun. Bu tavırlar asil, onurlu bir devlete yakışmıyor.
RUSYA İLE İDLİB MUTABAKATI
Radikal grupların ağır silahlarının tasfiyesine büyük önem veriyoruz. En büyük yük bizim MİT başkanlığımızda. Çalışmalar iyi gidiyor. İdlib’de 3.5 milyon insanın bombardımana uğraması halinde fatura çok ağır olurdu. Bize doğru bir göç dalgasına yol açabilirdi. Allah göstermesin, oralardan 500 bin ya da 1 milyon insan daha gelse altından kalkmak çok zor olur. Hamdolsun, şu an itibarıyla, işler yoluna girmiş görünüyor. Hatta dün 50-60 bin kişi evine döndü. Bunlar güzel gelişmeler. Temenni ederim ki bu devam eder.
Rusya ile görüştük. Onu başarabilirsek yeniden inşa süreci başlatabilirsek, bölgede bunları yeniden ayağa kaldıralım istiyorum. Bunları Almanya’da Merkel ile görüşeceğim. Muhammed bin Selman G-20’de görüşme yapmak istemiş. Onun verdiği sözler de vardı. Bölgede yeniden inşa sürecini başlatabilmek önemli. Bunun başlaması, oradaki tahribatı gidermeye de vesile olacaktır inşallah. (İdlib’e bombardıman iddiaları) Şu anda öyle bir şey söyleyemeyiz. Kesin konuşamayız. Ama an itibarıyla öyle bir şey yok. Temennimiz odur ki böyle bir şey olmasın. Bunlar bize Sayın Putin’in vaatleri. Bu arada bir de İstanbul’da bir dörtlü zirve yapacağız. Almanya, Rusya, Fransa ve Türkiye olarak İstanbul’da bir araya geleceğiz. Ön görüşmeler yapıldı, şimdi tarih belirlenmesi gerekiyor.