Eğitim-İş üyesi öğretmenler, barınma ve özlük hakları gibi sorunlara dikkat çekmek için İzmir’de Bornova Cumhuriyet Meydanı’na kamp çadırı kurdu. Hakları için 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde iş bırakacaklarını söyleyen Eğitim İş Genel Mali Sekreter Hüseyin Selçuk, müftülüklerle yürütülen ÇEDES projesinin iptal edilmesini talep etti. Selçuk, “Haklarımız gasp ediliyor” dedi.
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) eğitimde yaşanan birçok soruna dikkat çekmek için “Barınamıyoruz, Geçinemiyoruz, Yaşayamıyoruz” sloganıyla ile başlattıkları eylem kapsamında tüm ülkede sokaklara indi. İzmir’de de Bornova Buca, Karşıyaka ve Konak’ta meydanlarda broşür dağıtarak yurttaşları bilgilendiren ve mücadelelerine ortak olmaya çağıran eğitimciler Bornova Cumhuriyet Meydanı’na “Toplu sözleşme çadırı”, “Memur satış çadırı”, “Önlük değil, özlük haklarımızı istiyoruz” yazılı kamp çadırı kurdu.
Toplu iş sözleşmesine, barınma sorununa, Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) aldığı kararlara ve müftülüklerle yürütülen Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesine tepki gösteren grup sık sık, “Sefalete teslim olmayacağız”, “Zam, zulüm, işkence işte AKP”, “Mülakat değil liyakat”, “Okullarda imam istemiyoruz” sloganları atan grup “Barınamıyoruz, Geçinemiyoruz, Yaşayamıyoruz” pankartı açtı. Eğitimciler adına basın açıklamasını Eğitim İş Genel Mali Sekreter Hüseyin Selçuk okudu.
Yapılan 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi sürecinin bir “müsamere” olduğunu aktaran Hüseyin Selçuk, “Onca büyük laf, onca vaat, onca beklentinin ardından bu sürecin sonunda yine hükümetin utanç verici zam teklifinin kabul edilmesi, ortada alın terimiz için bir görüşme değil bir dayatma olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur” dedi.
“MEB HAKLARIMIZI GASP EDİYOR”
MEB’in beyaz önlük kararını da “dayatma” olarak yorumlayan Selçuk, “Yine bir plansızlığa imza atan MEB, daha önce uzaktan yapılan seminer çalışmalarının ara tatilde yüz yüze yapılacağını açıklayarak öğretmenlerin dinlenme hakkını da gasp ediyor, tatil için program yapmış öğretmenleri mağdur ediyor. Angarya, Anayasa’nın 18. maddesince yasaklanmış, çalışanların dinlenme hakkı Anayasa’nın 50. maddesi uyarınca güvence altına alınmışken böyle bir uygulama kabul edilemez. Ülkenin her alanını olduğu gibi eğitimi de sarmalayan gerici, antidemokratik tavra karşı, mesleki onurumuza, demokratik hak ve taleplerimize, çocuklarımızın laik, bilimsel, demokratik, parasız ve eşit eğitim hakkına sahip çıkmak için mücadelemizi ve sesimizi büyütüyoruz” diye konuştu.
“EĞİTİME VE ÇOCUKLARA SAHİP ÇIKACAĞIZ”
MEB, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalan ÇEDES projesinin iptalini talep eden Hüseyin Selçuk, “Dernek ve vakıf maskesi takan gerici yapılarla imzalanan protokollere; eğitim bilimine, pedagojiye, laik ve bilimsel eğitime taban tabana zıt, eğitim ve öğretim birliğine ve yasalarımıza açıkça aykırı olan ÇEDES ve benzeri projelere karşı ‘çocukları korumak vatanı korumaktır’ şiarıyla hareket etmeye devam ediyoruz. Eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.
“24 KASIM’DA İŞ BIRAKACAĞIZ”
1-2-3 Kasım’da okullarda kokart takarak MEB’e tepki kayacaklarını ifade eden Hüseyin Selçuk, “4 Kasım Cumartesi Konya ve Kocaeli merkezli bölge eylemleri, 11 Kasım Cumartesi Ordu ve Aydın merkezli bölge eylemleri, 18 Kasım Cumartesi Tekirdağ ve Van merkezli bölge eylemleri ile bize reva görülen sefalete karşı boyun eğmeyeceğimizi göstereceğiz. 24 Kasım’da üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakacak, 25 Kasım Cumartesi günü düzenleyeceğimiz büyük Ankara buluşmasında eğitim emekçisinin haksızlığa karşı nasıl tek yumruk olacağını göstereceğiz” dedi.
“TÜM HALKIMIZI MÜCADELEMİZE DAVET EDİYORUZ”
Talepler yerine getirilmedikçe eylemlerine devam edeceklerini ifade eden Selçuk, “Dünyada Başöğretmen unvanlı bir liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye Cumhuriyeti, dünyada öğretmenlerin en kötü koşul ve ücretlerle çalıştığı bir emek cehennemine dönüştürülemez! Haklarımız için, taleplerimizi sağır kulaklara işittirmek için, zalimlik karşısında nasıl bir araya gelebildiğimizi göstermek için, tıpkı öğrencilerimize öğrettiğimiz gibi haksızlık karşısında sessiz kalmayacağımızı vurgulamak için sadece eğitim emekçilerini değil, tüm halkımızı mücadelemize omuz vermeye davet ediyoruz. Bu kavga, sadece eğitim emekçisinin ve eğitimin değil, ülke geleceğinin kavgasıdır!” diyerek sözlerini noktaladı.