Doruk Sağlık Grubu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde, kadın sağlığı hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla basın toplantısı düzenledi.
Doruk Sağlık Grubu Medikal Direktörü Uzman Dr. Fulden Küçük ile Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Fatma Güray’ın, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Tayfun Açıkgöz’ün, Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ediz Tevfik Özgan’ın ve Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Asuman Bilgili’nin katılımıyla Doruk Sağlık Grubu Yıldırım Hastanesi’nde düzenlenen etkinlikte, uzmanlar kadın sağlığına yönelik bilgilendirmelerde bulundular.
Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan, Doruk Sağlık Grubu Medikal Direktörü Uzman Dr. Fulden Küçük, “Doğumundan ölümüne kadar pek çok farklı fizyolojik süreçten geçen kadın hem eş, hem anne, hem de çalışan birey olarak pek çok farklı kimliği barındırıyor. Bu kadar farklı kimlikleri bedeninde taşıyan güçlü kadınlarımız için biz de, Doruk Sağlık Grubu olarak kadınlarımıza her zaman ayrıcalıklı yaklaşıyoruz” dedi.
“Menopoz bir hastalık değil, doğal bir süreçtir”
Toplantıda kadınların hayatında önemli yer tutan ‘menopoz’ hakkında bilgilendirmelerde bulunan Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Fatma Güray, menopozun kadınlık hormonları üreten yumurtalıkların fonksiyonun kendiliğinden son bulmasıyla başlayan bir süreç olduğunu söyledi. Türkiye’de kadınların menopoza girme yaşının ortalama 46 – 48 yaş aralığı olduğunu belirten Güray, “Ülkemizde kadınlardaki ortalama yaşam süresinin 80 yaş olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bir kadının hayatının yüzde 40’ı menopozda geçmektedir. Bu nedenle tüm kadınlar menopoz dönemini rahat yaşama konusunda bilinçlendirilmelidir” diye konuştu.
Menopoza giren kadınların yaşayışlarını tekrardan gözden geçirmeleri gerektiğini vurgulayan Güray, “Menopoz döneminde bayanların ilk başta en çok rahatsız oldukları sorun ateş basmaları ve terlemelerdir. Bunlar 1 veya 2 yıl sürüp biter. Diğer önemli sorunlar ise, psikolojik dalgalanmalar ile genital organlarda yaşanan değişimlerdir. Uzun süreçte kadınlarda, kalp damar hastalıkları ve kemik erimesi görülebilir. Fakat bu dönemde düzenli yaşam ve gerekli destekler sağlanarak yaşam kalitesi menopoz öncesi dönemle aynı kalitede yaşanabilir. Bunun için kadınların beslenmelerine ve uyku düzenlerine dikkat etmeleri, düzenli spor yapmaları ve gerekli tıbbi desteği almaları gerekir. Unutulmamalıdır ki, menopoz bir hastalık değil, doğal bir süreçtir” şeklinde konuştu.
“Kadınlarda en sık görülen osteoporoz sebebi ise menopozdur”
Kadınlarda en sık görülen rahatsızlıklardan biri olan osteoporoz hakkında bilgilendirmelerde bulunan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Tayfun Açıkgöz de, “Osteoporoz kemiğin doğal yapısının bozulması ve ufak travmalarla daha kolay kırılabilir hale gelmesidir. Bu rahatsızlığı anlamak zordur. Ailevi eğilim, alkol ve sigara kullanımız, hareketsiz kalmak, genetik rahatsızlıklar osteoporoza neden olmaktadır. Kadınlarda en sık görülen osteoporoz sebebi ise menopozdur” dedi.
Osteoporozun tedavi edilebilir bir rahatsızlık olduğunu fakat tedavisinden ziyade osteoporozdan korunmanın daha önemli olduğuna dikkat çeken Açıkgöz, “Osteoporoz önlenebilir bir rahatsızlıktır. Bundan korunmak için, büyüme döneminde yeterli beslenme, kalsiyum ve D vitamini yeterli şekilde alma, fiziksel aktivite, düzenli egzersiz yaparak, sigara ve alkol kullanımdan kaçınarak osteoporozdan korunabiliriz” şeklinde konuştu.
“Meme kanserinde erken teşhis için düzenli taramayı öneriyoruz”
Meme kanseri ve bu rahatsızlıktan korunmak için yapılması gerekenleri anlatan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ediz Tevfik Özgan da şunları söyledi; “Meme kanseri, akciğer kanserinden sonra dünyada görülme sıklığı en yüksek olan kanserdir. Her sekiz kadından birinin hayatının belirli bir zamanında meme kanserine yakalanma riski taşıdığı yapılan araştırmalarda ortaya konmuştur. En sık kadınlarda görülen bu hastalığa 50 yaş ve üzeri kadınlarda daha sık rastlanmaktadır.”
Meme kanserinde erken teşhisin önemini vurgulayan Özgan, “Meme kanseri ülkemizde hala erken tanılanamayan bir hastalık. Memede ve koltuk altında ele gelen kitle, meme başında akıntı ya da içe çekilme, memede oluşan kızarıklıklar, kabuklanma ve şekil bozukluğu bu hastalığın belirtileri olabilir. Ancak memede başlayan bir kanserin el ile muayenede saptanır hale gelmesi için ortalama 2 yıl geçmesi gerekmektedir. Araştırmalar göstermiştir ki düzenli taramanın yapıldığı ülkelerde meme kanserine bağlı ölümlerin yüzde 30 azalmıştır. Bu yüzden biz de kadınlarımıza düzenli taramayı öneriyoruz” dedi.
“50’li yaşlarda menopoza uygun beslenmeliyiz”
Toplantıda son olarak kadınlara beslenme tavsiyelerini anlatan Diyetetik Uzmanı Asuman Bilgili ise, “Sağlığın ve gençliğin korunması açısından antioksidanlar, demir ve C vitamini kullanımına dikkat etmek gerekir. Kadınlar regl döneminde kaybettikleri demiri, sağlıklı besinler yiyerek yerine koymalıdır. Bunun için bol yeşillik ve taze sebze meyve tüketimini öneriyoruz” ifadelerini kullandı.
Bilgili sözlerine şöyle devam etti; “40’lı yaşlara gelindiğinde bağışıklık sitemini kuvvetlendiren besinler ön planda tutulmalıdır. B ve E vitaminlerini içeren gıdaları yemeye özen göstermeliyiz. 50’li yaşlarda ise menopoza uygun olarak beslenmeli. Kalsiyum minareline dikkat etmeli ve bol bol hareket etmeliyiz. Bu dönemde süt, yoğurt, ıspanak, balık, yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyum içeren besinler ön planda tutulmalıdır.”
Toplantının sonunda Doruk Sağlık Grubu doktorları, basın mensuplarının sorularını yanıtladılar.