Doç. Dr. Hasene Aydın: “Sosyal medya Türkçe konusunda kanayan yaramız” 26 Eylül 1932’de, Dolmabahçe Sarayı’nda Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün katılımıyla Türkçe’nin zenginliğini araştırmak ve ortaya çıkarmak amacıyla Birinci Türk Dili Kurultayı düzenlendi. Kurultayın ilk günü olan 26 Eylül’ün her yıl “Dil Bayramı” olarak kutlanması teklifi oy birliğiyle kabul edildi ve o günden bu yana 26 Eylül, ülkemizde “Dil Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Bu özel günün 92. yıl dönümünde, Osmangazi Belediyesi ve Osmangazi Kent Konseyi, Atatürk’ün dile verdiği önemi vurgulamak ve Türkçe’nin gelecek nesillere doğru şekilde aktarılmasını sağlamak amacıyla bir söyleşi organize etti. Hasan Ali Yücel Dünya Klasikleri Kütüphanesi’nde düzenlenen söyleşide, Uludağ Üniversitesi Türk Dili Bölümü Öğretim Görevlisi Nilüfer İnceman Akgün moderatörlük yaptı. Söyleşide, Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yeni Türk Dili Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasene Aydın, Türkçe’nin doğru kullanımı ve özellikle sosyal medyada karşılaşılan dil sorunları hakkında değerli bilgiler sundu.
Doç. Dr. Hasene Aydın, Türkçe’ye gereken önemin verilmediğini dile getirerek, “Günümüzde sergilediğimiz umursamaz tavırlarla, Türk Dil Bayramı vesilesiyle Türkçe’nin önemini bir kez daha hatırlatmak için buradayız. Özellikle gençlerin internet üzerinde yaydığı dil yanlışları bizi çevrelemiş durumda. Sosyal medya, Türkçe konusunda en büyük sorunlarımızdan biri. Maalesef gençler, özendikleri için dil yanlışlarını tekrarlamaktan çekinmiyorlar. Sözcükleri bozuyor, dil kurallarını ihlal ediyorlar ve bu yanlışlar hızla yayılıyor. Sosyal medya, insanları bir araya getiren bir platform olsa da, dilin hatalarının da hızla yayıldığı bir mecra haline geldi. Ancak biz, dil bilincinin küçük yaşlardan itibaren aşılanmasıyla bu sorunların önüne geçilebileceğine inanıyoruz” dedi.
Doç. Dr. Hasene Aydın, gençlere doğru Türkçe kullanımı konusunda bir öneride bulunarak, “Bilgili, farklı ya da havalı görünmek için yabancı sözcükler kullanmaya özen göstermesinler. Eğer dikkat çekmek istiyorlarsa, bu Türkçe’yi doğru kullandıkları için olsun. ‘Ne kadar güzel Türkçe konuşuyor, dilini ne kadar iyi kullanıyor’ diye örnek gösterilsinler. Gençlerin, bu anlamda birbirlerine rol model olmasını arzu ediyoruz. Anaokulundan itibaren çocuklarımıza Türkçe’nin önemini aşılayabilirsek, bu bilincin yayılacağına inanıyorum. Mutlu olmak için dili doğru kullanmak zorundayız. Dili doğru kullanmadığımızda, anlaşılmaz oluruz; bu da daha fazla çaba sarf etmemize neden olur. Hem fiziksel efor gerektirir hem de zaman kaybettirir, ayrıca ilişkilerimizi zedeler. Dolayısıyla, dili doğru kullanmak bireysel ve toplumsal mutluluğun anahtarıdır” şeklinde konuştu. Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz, Türk Dil Bayramı’nı kutlamak için bir araya geldiklerini belirterek, “Türk Dil Bayramı vesilesiyle burada toplandık. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dilimize ne kadar büyük önem verdiğini hepimiz biliyoruz. Tam 92 yıl önce, Dolmabahçe Sarayı’nda Türk dilinin zenginliğini ortaya çıkarmak ve bunu araştırmak amacıyla ilk Dil ve Tarih Kurultayı gerçekleştirildi. Bu kurultayda, oy birliğiyle 26 Eylül’ün Türk Dil Bayramı olarak kutlanmasına karar verildi. O günden bugüne, her yıl 26 Eylül’de Türk Dil Bayramı’nı coşkuyla kutluyoruz. Bugün de burada, dilimizin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlayacağız” dedi.