2023 yapımı “Demir Kadın: Neslican” filminin yönetmenliğini Özgür Bakar üstleniyor. Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan bu duygusal film, kanser teşhisi konan Neslican Tay’ın zorlu tedavi sürecini ve bu süreçte verdiği yaşam mücadelesini anlatıyor. Neslican Tay, kanser hastası olduğunu öğrendikten sonra, sosyal medya üzerinden yaşadıklarını paylaşarak hem kendisine hem de diğer kanser hastalarına umut oldu. Ne yazık ki, 2019 yılında aramızdan ayrılan Neslican, mücadeleci ruhuyla milyonlara ilham verdi.
Neslican Tay, tüm Türkiye’ye umut ışığı olan bir kanser aktivistiydi. 14 Mart 1998 yılında dünyaya gelen Neslican, Bursa’da doğdu. Rizeli bir anne ve Manisalı Çerkes bir babanın kızları olarak hayata gözlerini açan Neslican Tay, liseye kadar olan eğitimini Rize’de aldı.
2017 yılında üniversite sınavına yaklaşık 2 hafta kala kanser olduğunu öğrenen Neslican, eğitimine ara vermek zorunda kaldı.
Neslican Tay, 14 Ağustos 2017 tarihinde sosyal medya hesabı üzerinden kanserle mücadelesini paylaşmaya başladı. Her zaman yüzünden eksik olmayan gülümsemesiyle Neslican, sayısız kanser hastasına ilham vererek onların umudu haline geldi.
Hayata sıkı sıkıya tutunan Neslican Tay, 2018 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji bölümünü kazanarak eğitim hayatına yeni bir başlangıç yaptı.
Bacağındaki tümörden dolayı bir bacağı kesilen Neslican Tay o anları şöyle anlatmıştı:
“Dayanabiliceğimizi sandığımızdan çok daha fazlasına dayanabiliyoruz demiş Frida Kahlo. Ne kadar da doğru. En büyük acımıza bile alışıp bir şekilde devam ediyoruz yaşamaya. Hayat güzel yaşamak güzel diyoruz bir süre sonra. Benim içinde öyleydi. Hayat işte daha 19 olmadan hazırlandığım üniversite sınavından 2 hafta önce kanser olduğumu öğrendim. Bir anda hayatım tepetaklak oldu. Gördüğüm tedavi çok ağırdı, bacağımdaki ağrı beni eve mahkum etmişti. Tümör hem beni ağrılarla yaşamaya acı çekmeye alıştırırken aldığım 3 ağırlaştırılmış kemoterapiye de direniyordu, az derecede küçülüyordu. Damar tutunumlu bi tümör olduğu için ameliyatı ve bacağı kurtarmayı mümkün kılmıyordu. Daha ağır dozu bünyemin kaldırıp kaldıramayacağının tartışıldığı o kemoterapiyi aldığım gün arkadaşlarım lys sınavında ter döküyordu bende onkoloji servisinde… Ve tüm bunlar hayatımda olurken üzülme lüksüm yoktu. Sağlam durmak zorundaydım. Durmuştum da. Etrafımdakilere moral veren ben oldum. Asla pes etmedim. Son aldığım iki ağır dozun tümörle savaşında yenilip tümörü beslediğini, tümörün büyümeye devam ettiğini öğrendiğimde bile umudum yitirmedim. Ama yetmedi.. Tümör en ağır kemoterapiyle savaşıp onu yendiği için ve akciğere metastaz-sıçrama-yapıp ölümcül bir kansere dönüşmemesi için bacağım yarısı kesildi. Evet şimdi tertemiz olmuştum kanser yoktu vücudumda. Peki inancım? Onu narkozdan uyandığımda bacağımın yarısını göremediğimde yitirmiştim. İçime doğmuş gibi ameliyata giderken o sedyede ayaklarımı birbirine dokundurup durdum. Sanki o masadan kalktığımda bunu yapamayacağımı biliyormuş gibi.. Peki şimdi ne mi olacak? Ben hayatıma devam edeceğim. Kendime bir söz vermiştim. Tümör küçülse de büyümeye devam etse de beni asla güçsüz bırakmasına izin vermeyecektim. Vermedim, vermiyorum da. Gülüyorum, fır dönüyorum bu değeneklerle ve yaşamaya devam ediyorum. Hayatta güzel şeylerin beni de bulacağını biliyor ve buna inanmak istiyorum. Her şeye rağmen Hayat, yaşamak o kadar güzel ki! #kanserledans #engüçlübiziz 💪🏻”
Neslican Tay’a malign mezenkimal tümör teşhisi konulmuştu.
6 Eylül 2019 tarihinde hastaneye kaldırılan Neslican, durumunun ağırlaşmasıyla 15 Eylül Cumartesi günü yoğun bakıma alındı. Yüreklere dokunmayı başaran Neslican Tay, 20 Eylül 2019 tarihinde çoklu organ yetmezliğinden hayatını kaybetti.