Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) Bursa Şubesi tarafından düzenlenen 33. Çırağan Söyleşisinde 4 bin yıllık bir tarihe dayanan esnaf dayanışma teşkilatı ‘Ahilik’ konusu konuşuldu.
TÜMSİAD Bursa Şubesi’nin geleneksel hale getirdiği Çırağan Söyleşilerinde araştırmacı yazarlar Ali Sözer ve Selim Uğur, ‘Şehrin Ahlak Bekçileri: Ahiler’ konu başlığında söyleşi gerçekleştirdi.
Yoğun bir katılımın yaşandığı programın açılış konuşmasını yapan TÜMSİAD Bursa Şubesi Başkanı Osman Arslan, ticaretin maddi ve manevi okulu olan ahiliğin unutulmaya yüz tutan, ticari ve beşeri hayatta tatbik edilmesi gereken tüm yönlerini ele alarak günümüzde ticaret yapanlara bir nebze de olsa ahilik ruhunu aşılamak istediklerini ifade etti.
Türk tarihinde ahilik kavramının adeta bir yeniden doğuş olduğunu söyleyen Arslan, şöyle devam etti: “Günümüzde çoğunlukla ekonomik hayatı düzenleyen bir yapılanma olarak algılanmakla birlikte esas itibarıyla ahîlik, iktisadî, içtimaî ve siyasî olmak üzere sosyal hayatın tüm alanlarını “uhuvvet” anlayışıyla düzenlemeyi esas alan değerler sistemini ifade eder. Bireyi ahlakî ve meslekî olarak bütün boyutlarıyla yetiştirmeyi hedefleyen ahîlik, insan odaklı bir değerler sistemi olarak ticarî ve ahlakî bütün prensiplerini dinin asıl kaynakları olan Kur’an ve hadislerden almıştır. Tarihî süreçte ahîlik, günümüz sosyo ekonomik hayatının en temel sorunu olan iş ahlakının şekillenmesi ve yerleşmesinde bir kurum olarak önemli işlevler görmüştür.”
“ALMANYA’NIN BUGÜNKÜ KALKINMASINDA AHİLİK DÜŞÜNCESİ VARDIR”
“Madde ve mana boyutu olan, sanat, ticaret ve iş ahlakı üçlüsünü harmanlayan ahilik teşkilatı, çalışmayı, üretmeyi, alın teri ile kazanmayı, dostluğu ve yardımlaşmayı temel felsefe edinir; tembelliği ve asalakça yaşayışı hoş görmez” diyen Arslan Almanya’nın bugünkü kalkınmasının temelinde Osmanlı devleti zamanında zirveye ulaşan ahilik düşüncesinin ve uygulamasının kopyalanması olduğunun altını çizdi.
Arslan sözlerini şöyle noktaladı: “Almanlar yüzyıllar önce mesleki eğitim sistemlerini, Osmanlı’nın ahilik sistemini örnek aldıklarını bizzat kendileri ifade etmektedir. Ahi örgütünün Anadolu’da yerleştirilip yaygınlaştırılmasıyla Türk esnaf ve sanatkârları, aralarında sağladıkları karşılıklı dayanışma ve güven sayesinde, bölgede imtiyazlı bir duruma geçmiş ve bunlar, yavaş yavaş şehir ekonomisinde söz sahibi olmuşlardır.”
“VAKIF KÜLTÜRÜNÜ KAYBETMEMELİYİZ”
Programda konuşan Yıldırım Kaymakamı Mehmet Aydın da şunları söyledi: “Devlet ve toplum yapımızda birey vardır, aile vardır ve de devlet vardır. Burada araya bir kurum daha lazımdır. Bu kurum da sivil toplum dediğimiz örgütleridir. Bu tip kurumlar tarihimiz boyunca olmuştur. Olmalıdır da. Bu kurumlar önemli meseleleri dert edinecek, onların çözümü için gayret edecek, ulusal çalışacak bir yapıda olmalıdır. Tümsiad bu anlamda çok başarılıdır. Geçmişte bizim medeniyetin temeli vakıf kültüründen gelmektedir. Devletin yetişemediği alanlarda çok önemli hizmetler vermiştir. Vakıf kültürünü kaybetmemeliyiz.”
Geceye katılan Semerkand Vakfı 9. Bölge Başkanı İrfan Işık da Osmanlı dönemindeki ticarete ve ticari ahlaka dair böyle önemli bir konuyu ele aldığı için TÜMSİAD Bursa Şubesi’ne teşekkür etti.
“AHİLİK RUHU BU MEMLEKETTE HALA VAR”
Konuşmaların sonrasında araştırmacı yazarlar Ali Sözer ve Selim Uğur tarafından ahilik konusuna dair detaylı sunumlar yapıldı. Araştırmacı yazar Selim Uğur, ahilerin ahlaklı kişiler olduğunu, çarşı ve pazarın da ahlaklı olması için önemli çalışmalar yaptıklarını ifade etti. Uğur, fazla yazılı kuralı olmayan ve yoğun kalabalığın olduğu çarşı ve pazar gibi yerlerin ahlak bekçiliğini ahilerin yaptığını söyledi.
Çarşı kavramının önemine değinen araştırmacı yazar Ali Sözer de çarşının Osmanlı döneminde sütun görevi gördüğüne vurgu yaptı. Ahilik ruhunun bu memlekette hala olduğuna dikkati çeken Sözer, malını ve gönlünü temizleyen ahilik ruhuyla çalışan kişilerin daha çok olması gerektiğini belirtti.
Programın sonunda TÜMSİAD Bursa Şubesi Başkanı Osman Arslan ve protokol tarafından gecenin konuşmacıları Ali Sözer ve Selim Uğur’a teşekkür plaketi verildi.