DOLAR
33,9762
EURO
37,6709
ALTIN
2.725,36
BIST
9.771,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Hafif Yağmurlu
26°C
Bursa
26°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Az Bulutlu
29°C
Pazartesi Çok Bulutlu
29°C
Salı Yağmurlu
28°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
30°C

Çin geride kaldı, yatırımcılar ABD’ye akın etti

Çin geride kaldı, yatırımcılar ABD’ye akın etti
17.06.2024 10:48
10
A+
A-
Okuma Süresi: 2 dakika

ABD’nin Küresel Yatırım Akışındaki Payı Arttı

Son yıllarda çok sayıda ülke ABD dolarına olan bağımlılığını azaltmaya çalışırken, ABD, Kovid-19 salgını sonrasında tüm sınır ötesi yatırımların yaklaşık üçte birini kendisine çekmeyi başardı.

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) bir analizi, 2020’deki ABD doları kıtlığının küresel yatırımcıları rahatsız etmesi ve 2022’de Rus varlıklarının dondurulmasının ardından ABD’nin küresel yatırım akışındaki payının azalmadığını, aksine arttığını ortaya koyuyor. IMF’ye göre, ABD’nin pandemi öncesi yüzde 18 olan payı şimdi yaklaşık üçte bire yükselmiş durumda.

ABD dolarının hakimiyetine ilişkin endişelere rağmen, ABD faiz oranlarının son on yılın en yüksek seviyelerine ulaşması, yabancı yatırımcılar için büyük bir cazibe kaynağı haline geldi. IMF verilerine göre, Çin’in brüt sınır ötesi sermaye akışlarındaki payı, 2019’a kadarki on yıllık dönemde yaklaşık yüzde 7 iken, 2021-23 döneminde yüzde 3’e geriledi.

Çin’e yapılan denizaşırı yatırımlar Nisan ayında üst üste dördüncü ay da yavaşladı. Düşük faiz oranlarına rağmen, yerli Çin sermayesi bu dönemde yurt dışına akarken, yerli firmalar nisanda 2016’dan bu yana en fazla döviz alımını gerçekleştirdi.

Öte yandan ABD, küresel sermayeden giderek daha fazla pay almaya başladı. IMF verileri, ABD’nin 2021-23 döneminde net bazda gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 1,5’i kadar giriş aldığını gösteriyor.

ABD ayrıca, Başkan Joe Biden’ın yenilenebilir enerji ve yarı iletken üretimini teşvik etme girişimleri kapsamında milyarlarca dolarlık teşvikler sayesinde yeni bir doğrudan yabancı yatırım dalgası çekti. ABD’ye gelen yabancı yatırımlar, Biden yönetimi tarafından desteklenen projeleri içeriyor. Örneğin, Güney Koreli Samsung Electronics, toplam 44 milyar dolarlık bir girişimin parçası olarak Teksas’ta çip üretimini artırmak için 6,4 milyar dolar hibe alacak.

Ancak ABD’nin bu avantajları, Federal Rezerv’in (Fed) bu yılın sonlarına doğru faizleri düşürmeye başlayacağının sinyallerini vermesi ve Donald Trump’ın seçimi kazanması halinde uzun sürmeyebilir. Kasım ayında yapılacak olan başkanlık seçimleri, vergiler, gümrük tarifeleri ve jeopolitik gerginlikler gibi konularda politika belirsizliğini artırabilir.

Fed’in yılsonuna kadar faiz indirimi döngüsüne başlayacağı beklentileri de küresel sabit gelirli yatırımcılar için yüksek getirili ABD varlıklarının cazibesini azaltabilir.

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.