Uzun yıllardır Katar’da tedavi gören Cezayir İslami Selamet Cephesi (FIS) lideri Abbas Medeni 88 yaşında Doha’da Vefat etti.
Cezayirli bir düşünce ve eylem adamı olan Abbasi Medeni Cezayir bağımsızlık mücadelesinden bu yana İslamî mücadeleyi sürdürenlerle beraber düşünsel, sosyal ve siyasal arayışların çabası içinde olmuş bir isimdi.
Modern düşüncenin çıkmazını, felsefe ve bilimin mutlaklaştırılması yanlışına bağlayan Medeni, İslam dünyasının ve insanlığın kurtuluşunu Kur´an ve Sünnet merkezli düşüncenin ter, kan ve mürekkep üzerine inşa edilecek yükselişinde ve İslam Devletine ulaşılmasında görüyor.
1992 YILINDA DARBEYE MARUZ KALMIŞ VE TUTUKLANMIŞTI
Abbasi Medeni liderliğindeki İslami Selamet Cephesi (FIS), eşi benzeri görülmemiş bir sonuçla, 1990’daki yerel seçimlerde itiraz edilen koltukların çoğunluğunu kazanmıştı.
İslâmi Selamet Cephesi’nin bu başarısından endişelenen Batı’nın da tahrikleri ile Cezayir ordusu, 16 Ocak 1992 tarihinde yani seçimlerin ikinci turunun yapılacağı tarihe beş gün kala gerçekleştirdiği darbe ile yönetime el koyarak seçimlerin ikinci turunu iptal etmiş ve genel başkan Prof. Abbasi Medeni başta olmak üzere FIS ileri gelenlerinin çoğunu tutuklatmıştı
“DUALARIM ERDOĞAN VE TÜRKİYE’YLE”
Prof. Dr. Yasin Aktay, Cezayir FİS lideri Abbas Medeni’yi bir süre önce ziyaret eden isimlerdendi.Medeni Aktay’a, dualarının Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için olduğunu ifade etmişti.
ABBAS MEDENİ KİMDİR?
Psikoloji dalında bir öğretim üyesi ve Cezayir rejiminin eski bir mahkumu olan Dr. Abbas Medeni ve yine daha önceleri rejimin zindanlarında yatmış bulunan, Başkent Cezayir’in büyük camilerinden birinin İmam’ı olan Ali Belhac bu hareketin önde gelen liderleri idiler.
1989’da yeni anayasanın oylanmasından bir kaç gün önce bazı Cezayir camilerinde taraftarları ile birlikte yaptıkları muazzam mitingler, İslâmî Selamet Cephesi’nin siyasi bir cemiyet olarak kuruluşunun gayrı resmi ilanı ile sonuçlandı.
Cephenin liderliğini Abbas Medeni, yardımcılığını ise Ali Belhac üstlendi.
1989 yılında Abbas Medeni, Cezayir İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği bir başvurusunda siyasi cemiyet olarak FİS’in resmen kanunileştirilmesini talep etti. Yönetimdeki Milli Kurtuluş Cephesi gelen baskılar sonucu istemeyerek de olsa bu isteği 6.9.1989’da kabul etmek zorunda kaldı.
Eylül 1989’da resmen kurulmasından itibaren FİS’in halk nezdindeki itibarı çeşitli ekonomik, eğitsel, siyasi ve dini yapılarda olduğu gibi çeşitli alanlara da yayıldı.