– İnegöl ilçesinde bulunan, 720 metre uzunluğundaki Oylat Mağarası, 7-8 metre yüksekliğindeki sarkıt ve dikitleriyle hayranlık uyandırıyor
– Yaz kış sıcaklığı 18 derece olan ve yüzde 85 neme sahip mağarayı astım ve bronşit hastaları da sıklıkla ziyaret ediyor
BURSA/BALIKESİR (AA) – TAKIM – Bursa’daki Oylat ve Balıkesir’deki Avcılar mağaraları, sarkıt ve dikitleriyle Güney Marmara’daki yer altı jeolojik oluşumların en hoş örneklerini barındırıyor.
Anadolu Ajansının (AA) “Türkiye’nin Mağaraları” evrak haberinin 12’nci kısmında, Güney Marmara’da yer alan turizm potansiyeline sahip mağaralara yer verildi.
Bursa’nın İnegöl ilçesinde yer alan birbirine bağlı iki katlı Oylat Mağarası, fay çizgilerinde yaklaşık 3 milyon yıllık süreçte oluştu. Kanyon yamacında asılı durumda, yatay duruşlu, oluşumunu tamamlamış fosil bir mağara olan 720 metre uzunluğundaki yapı, 7-8 metre uzunluklarında sarkıt ve dikitleriyle hayranlık uyandırıyor.
Yılda 300 bine yakın ziyaretçiyi ağırlayan, çoklukla menderesli bir profile sahip olan mağaranın girişinden büyük çöküntü salonuna kadar dar galeriler bulunuyor.
İnegöl Belediye Lideri Alper Taban, Oylat Kaplıcaları ve Oylat Şelalesi’nin de bulunduğu alandaki mağaranın turizme kıymetli katkı sağladığını söyledi.
Yüksekliği 93 metreye ulaşan mağaranın içindeki sıcaklığın yaz kış 18 derece olduğunu belirten Taban, şöyle devam etti:
“Bir rivayete nazaran mağaranın çok daha uzun olduğu, keşfedilmesi halinde Bursa’ya kadar uzandığı söyleniyor. Burası periyodun kaymakamı tarafından yapılan çalışmalarla keşfediliyor. Bilhassa bölgeye gelen ziyaretçilerin burayı görmelerini istiyoruz. Orman içinde yaklaşık denizden 750 metre yükseklikteki bir alanda saklanmış saklı bir hazine üzere. Oylat Mağaramız her geçen yıl artan bir ziyaretçi trafiğine sahip. Mağaranın girişinin bulunduğu alanda bir seyir terası projemiz de var, bölgeye kıymet katacağına inanıyoruz.”
– “Sarkıt ve dikitlerin bir santiminin oluşması 16 yıl sürüyormuş”
Oylat Mağarası İşletme Müdürü Sıtkı Ulusal de yüzde 85 neme sahip mağarayı astım ve bronşit hastalarının sıklıkla ziyaret ettiğini aktardı.
Mesleğinin dekoratörlük olduğuna değinen Ulusal, “Böyle bir dekor görmedim, kat kat katmer olmuş su havuzları var, tabiatıyla sıza sıza oluşmuş. İçeride galvaniz saclarla yapılmış merdivenlerden oluşan yol güzergahımız var. Kireç taşından milyonlarca yılda oluşmuş olağanüstü bir yer.” dedi.
Mağarayı ailesiyle ziyaret eden 12 yaşındaki Mehmet Efe Şentürk, buraya gelmeden evvel araştırma yaptığını lisana getirdi.
İlgisini en çok sarkıt ve dikitlerin çektiğini kaydeden Şentürk, “Bunların bir santiminin oluşması 16 yıl sürüyormuş. Bana çok şaşırtan geldi. Olağanda 500 basamak var çıkışta inişte, toplam bin basamaktan oluşuyor. 1,5 kilometre lakin beni çok yormadı açıkçası, kolaydı.” sözlerini kullandı.
– “Çevre düzenlemesiyle turizme kazandırılabilir”
Balıkesir’in Edremit ilçesi Kızılçukur mevkisinde kireç taşından oluşan Avcılar Mağarası, 2012’de bölge sakinlerinden Mehmet Altay’ın Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Soykan’a bildirmesiyle keşfedildi.
Kuzey Ege’nin değerli turizm destinasyonlarından Altınoluk mevkisinden profesyonel takımlarla girilebilen 22,5 metre derinlik ve 145 metre uzunluğundaki mağaranın içinde sarkıt, dikit ve damla taşı sütunları yer alıyor.
Soykan, 11 yıl evvel yaptıkları çalışmada, mağaranın dikey istikametinde geliştiğini fark edip profesyonel grupla içeri girdiklerini belirtti.
Avcılar Mağarası’nın milyonlarca yıl öncesine ilişkin kireç taşlarından oluştuğu bilgisini veren Soykan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Yarı dikey, yarı yatay bir mağaradır. Bu saha Kazdağları, Edremit kıyılarına gerçek yükselirken buna ayak uyduran mağara, ‘vadoz zon’ (doymamış zon) dediğimiz yani etkinliğini kaybetmiş fosil bir mağara hüviyetine dönüşmüştür. Dağlar yükselirken mağara da yüksekte kalmış fakat bu ortada evvel dikey sonra da bir duraklama yatay ve sonra tekrar dikey olmak üzere 3 kısımdan oluşan bir mağaradır. Aslında alandaki kireç taşı daha geniş olsaydı burada çok daha büyük bir mağara oluşabilirdi. Kireç taşının kalınlığının az, genişliğinin dar olmasından ötürü lakin bu kadar gelişebilmiş.”
Mağaranın pozisyonunun ehemmiyetine dikkati çeken Soykan, Kazdağları’nın güneye bakan kesitindeki Edremit-Altınoluk koridorunun Türkiye’nin en kıymetli turizm destinasyonlarından olduğunu anlattı.
Çevrede turizm potansiyeli bulunan tek mağaranın Avcılar olduğuna işaret eden Soykan, “Çevre düzenlemesiyle turizme kazandırılması gerekiyor. Çünkü içinde çok hoş sarkıtlar, dikitler, damla taşı sütunları, duvar damla taşları olmak üzere çok özellikli bir mağaradır. Buranın gaz ölçümleri de yapıldı. Hidrojen sülfür, metan, karbonmonoksit üzere ziyanlı gazlar olağan düzeyde. Yalnızca dışarıya nazaran nemi biraz fazla.” diye konuştu.
Prof. Dr. Soykan, mağaranın sıcaklığının yaz kış 13 ila 14 derece olduğunu kelamlarına ekledi.
