Bulaşıcı değil ama salgın gibi yayılıyor!

Şeker Hastalığı ve Yüksek Tansiyon: Birlikteliği ve Riskleri

Şeker hastalığı, bulaşıcı olmayan ancak salgın gibi yayılan kronik bir hastalıktır. Türkiye’de yaklaşık 65.000 diyaliz hastası bulunmakta ve bu hastaların yaklaşık %40’ı şeker hastalığı nedeniyle böbrek yetmezliği yaşamaktadır.

Yüksek Tansiyon ile Bağlantısı

Araştırmalar, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon arasında güçlü bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Sonradan edinilmiş şeker hastalığı hastalarının yaklaşık %70’i de yüksek tansiyon hastasıdır. Bu hastaların bir kısmı tansiyonlarını düşürmek için ilaç kullanmaktadır.

Ortak Paydaları

Hem şeker hastalığı hem de yüksek tansiyon kronik hastalıklardır ve hayat boyu devam ederler. Her iki hastalık da kişinin beslenme, egzersiz ve yaşam tarzından doğrudan etkilenir. Bu iki hastalığın bir arada olması, kalp hastalığı sıklığını ve bu hastalıklara bağlı ölümleri artırır.

Riskleri Azaltma

Şeker hastalığı ve yüksek tansiyon riski, sağlıklı beslenme, zararlı alışkanlıkların bırakılması, düzenli egzersiz, kilo kontrolü ve ilaç tedavisi ile azaltılabilir. Bu önlemler, kan şekeri ve kan basıncını kontrol altına alarak yaşamı tehdit eden riskleri en aza indirir.

Böbrek Hasarı

Şeker hastalığı, atardamarlara ve böbreklere zarar verir. Böbrekler tuz ve su atılımını bozar, bu da kan basıncının yükselmesine neden olur. Bu hasar, yüksek tansiyona ve dolayısıyla kalp krizi ve felç gibi hastalıklara yol açabilir.

Tuz Tüketimi

Şeker hastaları yüksek tansiyonu önlemek için tuz tüketimlerini kısıtlamalıdır. Günlük tuz tüketiminin yaklaşık bir çay kaşığı kadar olması önerilir. Ancak, çoğu yiyecekte tuz bulunduğu unutulmamalıdır.

Doktor Kontrolleri

Şeker hastaları ve yüksek tansiyon hastaları, düzenli doktor kontrollerine gitmelidir. Bu kontroller, kan basıncının kontrol altında tutulmasını, ilaç tedavisinin uygunluğunu ve komplikasyonların erken teşhisini sağlar.