BTSO Kimya Konseyi Bursa Business School’da Buluştu Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), sektörlerin gelişimine hız kazandıran projelere öncülük etmeye devam ediyor. Uludağ’da iş dünyası için referans eğitim merkezi olarak tasarlanan Bursa Business School’da düzenlenen “Bursa Kimya Sektörü Strateji Raporu” istişare toplantısı, BTSO meclis ve komite üyelerinin yanı sıra üniversiteler, yerel yönetimler, kamu kurumları, akademik odalar ve sivil toplum kuruluşlarının geniş katılımıyla gerçekleştirildi.
Toplantıda, kimya sektörünün stratejik öncelikleri ve gelişim fırsatları detaylı şekilde ele alındı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan BTSO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Gülmez, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak kimya sektörünün ihracat odaklı büyümesi, istihdamın artırılması ve nitelikli üretimin teşvik edilmesi adına yoğun bir gayret gösterdiklerini ifade etti. Kimya sektörüne yönelik UR-GE projeleriyle üye firmaların global pazarlara açılmasına ve kurumsal kimliklerini güçlendirmesine katkı sağladıklarını belirten Gülmez, “BTSO bünyesinde faaliyet gösteren Kimya Sektör Konseyi, Bursa’nın rekabet gücünü artıran ve ekonomimize değer katan önemli bir yapılanmadır. Bugüne kadar konseylerimiz aracılığıyla, Bursa’nın dönüşümüne hız kazandıran ve sektörlerimize ivme katan 60’tan fazla örnek projeyi hayata geçirdik. Bu kararlılıkla çalışmalarımıza devam ediyoruz,” dedi.
Bilgi temelli yeni ekonominin yeşil ve dijital dönüşümle şekillendiği, girişimcilik ekosisteminin giderek daha fazla önem kazandığı bu dönemde, sektörlerin gelişimine yönelik konsey çalışmalarının kritik bir rol üstlendiğini vurgulayan BTSO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Gülmez, “Konseylerimiz, sizlerin değerli katkılarıyla daha dinamik ve etkili bir yapıya kavuştu. Meclis ve komite üyelerimizden sivil toplum kuruluşlarına, üniversitelerden akademik odalara ve kamu kurum temsilcilerine kadar herkesin iş birliğiyle sektörlerimizi harekete geçirecek projelere liderlik ediyoruz,” dedi.
Geçtiğimiz yıl aynı salonda kimya sektörüne yönelik stratejik arama çalıştayını gerçekleştirdiklerini hatırlatan Gülmez, “Bugün yeniden sektörümüzün yol haritasını şekillendirmek ve stratejik ihtiyaçlara yanıt verecek çözümler geliştirmek için bir aradayız. Bu çerçevede, hep birlikte sektör raporu çalışmalarını daha ileriye taşıyarak, sektörlerin ihtiyaçlarına uygun politika ve stratejiler üretmeye devam edeceğiz,” ifadelerini kullandı.
BTSO Kimya Konseyi Başkanı İlker Duran, kimya sektörünün geniş bir yelpazede birçok sektöre önemli katkılar sağladığını ifade etti. Üretim yapan tüm sektörlerde kimyanın kritik bir rol oynadığını vurgulayan Duran, “Dünyada kimya ticaret hacmi 2,2 trilyon dolara ulaşıyor. Türkiye’de de kimya sektörü stratejik bir öneme sahip. Bu nedenle sektörün tüm paydaşlarının birlik ve dayanışma içinde hareket etmesi büyük önem taşıyor. Konsey olarak, Bursa’da kimya sektörünü hak ettiği konuma ulaştırmak için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz,” dedi.
Kimya sektörünün Ar-Ge ve inovasyona dayalı bir alan olduğunu belirten Duran, “Uluslararası rekabet gücümüzü artırmak ve sürdürülebilir büyüme sağlamak için yenilikçi yaklaşımlara yatırım yapmamız gerekiyor. Bu noktada, üniversite-sanayi iş birliği kritik bir öneme sahip. Firmalarımızın ihracat ve üretim kapasitelerini artırmak adına üniversitelerimizle ortak projeler geliştirmeye yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Kimya sektörünün gelişimi için ortak akılla hareket etmenin ve birlikte çözüm üretmenin değerini her platformda vurguluyoruz,” diye konuştu.
BTSO Kimya Konseyi Başkanı İlker Duran, kimya sektörünün kent içinde plansız ve dağınık üretim alanlarından taşınma talebini dile getirerek, “Kimya sektörü olarak, KOBİ Organize Sanayi Bölgesi (OSB) projesinin bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz. Kent merkezinde yer alan yanıcı ve patlayıcı kimyasalların üretim ve depolama alanları, hem çevresel hem de güvenlik açısından ciddi riskler barındırıyor. Daha fazla üretim yapmak, kapasiteyi artırmak ve sürdürülebilir bir büyüme sağlamak için uygun, düzenli ve güvenli üretim alanlarına ihtiyacımız var,” dedi.
KOBİ OSB projesinin yalnızca üretim kapasitesini artırmakla kalmayacağını, aynı zamanda hava kirliliği ve trafik gibi kent sorunlarının çözümüne de katkı sağlayacağını belirten Duran, “Bursa, ihracatta bir dönem ikinci sıradayken ne yazık ki şu anda 4. sıraya geriledi. Bu tabloyu tersine çevirmek ve şehrimizi hak ettiği konuma taşımak için kimya sektörü olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bizim için gerekli alanlar tahsis edildiğinde, Ar-Ge odaklı, yüksek teknolojili ve düzenli üretim alanlarında faaliyet göstererek daha fazla katma değer sağlayabilir, ülkemize önemli miktarda döviz kazandırabiliriz. Kimya sektörünün gelişimi, yalnızca sektöre değil, ülkemizin genel ekonomik gücüne de büyük katkı sunacaktır,” ifadelerini kullandı.
Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Tekin Mutlu, şehir içindeki kimya firmalarının düzenli ve planlı alanlarda toplanmasının önemine dikkat çekerek, “Bilimin, aklın ve mantığın rehber olduğu her durumda, mantıklı ve doğru adımlar atmakla yükümlüyüz. Bu yaklaşım özellikle bizim gibi bilim insanları için bir sorumluluktur. Çevre koruma, su ve hava kirliliği gibi konularda ciddi endişelerimiz var. Ancak, KOBİ Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) planlı bir şekilde hayata geçirilmesinden yana tavır alıyoruz,” ifadelerini kullandı.
Bursa’da kimyasal risklerin yeterince dikkate alınmadığını vurgulayan Mutlu, “Ne yazık ki şehrin kimyasal risk haritası hâlâ yok. Olası bir Marmara Depremi Bursa’yı ciddi şekilde etkileyecek. Bu felaketi takiben kimyasal sızıntılar, patlamalar ve yangınlar gibi ikinci bir kriz dalgasıyla karşı karşıya kalabiliriz. Bu durum, şehir için büyük bir tehlike oluşturuyor. Kimyasal üretim ve depolama yapan firmaların, belirlenen KOBİ OSB bölgesinde toplanması bu tür riskleri minimize edecektir. Firmaların tek bir bölgede toplanması, kimyasalların envanterini daha kolay çıkarmamızı sağlar ve kenti olası bir felaketten korur. Böylece şehir, adeta bir saatli bomba üzerinde oturmaktan kurtulmuş olur,” diye konuştu.