BTSO Başkanı İbrahim Burkay: Bursa’ya sağlık serbest bölgesi kuruluyor

Okuma Süresi: 4 dakika

BTSO Başkanı Burkay, Bursa’nın turizm alanında da büyük potansiyeli bulunduğunu, Osmanlı İmparatorluğu’nun payitaht merkezi olan şehrin kaplıcaları ve sıcak suları ile öne çıktığını söyledi.

BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, yılın ikinci yarısından itibaren dövizde yaşanan artışla birlikte enflasyonun yükseldiğini bu nedenle finansmana erişimin pahalı ve zor hale geldiğini belirterek bankalara şu çağrıyı yaptı: “Bugün birçok firmanın önünde keskin bir viraj bulunuyor. Bankaların bu süreçteki tavrı virajın sağlıklı bir şekilde dönülmesinde belirleyici rol oynayacak.” Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve yönetim kurulunu şehirde ağırladıklarını ve finans sektörünün durumunu Bursalı iş adamlarına anlattığını söyledi. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de likidite sıkıntısının yaşandığını ifade eden Burkay, bu nedenle iş dünyası ile bankalar arasındaki diyaloğun önemine dikkat çekti. Türkiye’de yılın ikinci yarısından itibaren döviz kurlarında önemli artışlar yaşandığını, enflasyonun yükseldiğini, bu nedenle finansmana erişimin pahalı ve zor hale geldiğini belirten Burkay şunları söyledi: İşletmelerin üretim maliyetlerini düşüren firmaların finansmana erişim kolaylığı sağlayan düzenlemeler, iş dünyasının moral ve motivasyonunu artırıyor. Bu noktada aynı gemide yol aldığımız finans sektörü ile ekonomimizin bel kemiği olan reel sektörümüzün bu zor günlerde diyalog kanallarını açık tutmaları her zamankinden çok daha önemli ve anlamlı. Reel sektörümüze sağlanan destekler, üretimin, istihdamın ve ekonomik büyümenin de anahtarıdır. Bugün birçok firmamızın önünde keskin bir viraj bulunmaktadır. Bankalarımızın bu süreçteki tavrı virajın sağlıklı bir şekilde dönülmesinde belirleyici rol oynayacaktır” diye konuştu. Düşük ücretten yana değiliz Asgari ücretteki artışı da değerlendiren Burkay, çalışanlar için düşük ücretten yana olmadıklarını bildirdi. Burkay, “Hem orta, yüksek, ileri teknoloji üreteceğiz diyeceğiz hem de düşük ücret peşinde koşan yatırımcı profili çizeceğiz. Bu tezlerimize zıt düşer. Asgari ücrette yüzde 26’lık artış önemli artış. Enflasyon düşünüldüğünde 6 puan refah seviyesi gibi verilmiş gözüküyor. Hükümetin 6 puanı aslında refah için verildiğini söylemesi gerekiyor” diye konuştu. Şirketini evladına bile bırakmıyor Türkiye’de özel sektör şirketlerinin ağırlıklı olarak KOBİ’lerden oluştuğunu belirten Burkay, bunların da finansmana erişiminde sıkıntı yaşadığını ifade etti. Burkay, “Finansman ihtiyacı için bu şirketlerin borsaya açılma durumu oldukça zayıf. Yeni enstrüman kullanmaları gerekiyor. Ancak aile şirketi olduğu için bunlara da soğuklar. Örneğin, ‘yabancı bir şirket seninle ortaklık yapmak istiyor’ deyince, sanki kötü söz söylemişsin gibi algılıyorlar. Halbuki şirketler bir ekonomik değer. Bahsettiğimiz insanlar şirketi kendiyle öyle bir özdeşleştirmiş ki evladına bile bırakmıyor” açıklaması yaptı. Pazarı çeşitlendiremeyen kepenk indiriyor Devlet tarafından KOBİ’lere çok sayıda destek verildiğini ancak KOBİ’lerin pazar çeşitliliğini sağlayacak adımlar atmadığını savunan Burkay, bu yüzden yeterli kaynak oluşmadığını kaydetti. Burkay, “KOBİ’ler maalesef bu konuda yatırım yapmıyorlar. Yeni pazarlara açılmaması onları çok kırılgan yapıyor. Çok niş bir alanda küçük bir pazara hitap ediyor, oradaki bir sıkıntı çıkınca kepenk indiriyor” dedi. Bursa’ya sağlık serbest bölgesi kuruluyor BTSO Başkanı Burkay, Bursa’nın turizm alanında da büyük potansiyeli bulunduğunu, Osmanlı İmparatorluğu’nun payitaht merkezi olan şehrin ayrıca kaplıcaları ve sıcak suları ile de öne çıktığını söyledi. Bursa’da kaplıca ve sıcak suyun olduğu bölgeye sağlık serbest bölgesi kurulması yönünde bir çalışma yaptıklarını ifade eden Burkay, “Vergi muafiyeti getirip yabancı yatırımcı bu bölgeye çekilebilir. Hong Kong, Dubai ve Singapur’da bunların örneği var. Marmara Bölgesi havzası bu konuda önemli nokta. Zaten Sabiha Gökçen’e inen biri İstanbul’dan daha rahat Bursa’ya ulaşabiliyor” ifadelerini kullandı. 2013’te gerçekleştirilen BTSO seçimleri öncesinde açıkladıkları 16 makro proje arasında sağlık serbest bölgesinin de yer aldığını ancak konuya çok farklı bakanlıklar baktığı için bunu gerçekleştiremedikleri kaydeden Burkay, “Cumhurbaşkanlığı sistemi ile birçok bakanlık birleşti. Karar alma süreci artık hızlı olacak. Türkiye, sağlık turizmden 2017 yılında 7 milyar dolar gelir elde etti. Bu tip projelerle rakam rahatlıkla 35-40 milyar dolara çıkar. Hasta başına gelir 10 bin doları buluyor. Sadece hasta olarak da düşünülmemeli. Bunların yakınları da bölgeye gelerek ticarete büyü katkı sağlar” diye konuştu. Yerli otomobil için en tecrübeli yer Bursa’dır Konuşmasında yerli otomobille ilgili çalışmalara da değinen BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Bursa’nın gerek üretim tecrübesi gerekse de insan kaynağıyla otomobil üretiminde ihtiyaç duyulan yetenekleri bünyesinde barındıran güçlü bir kimliğe sahip olduğunu dile getirdi. Burkay, “Yerli otomobilin üretimi için 5 firma konsorsiyum kurdu. TOBB da hepsinden yüzde 1 hisse alarak yüzde 5’le ortak oldu. Yerli otomobil üretilecekse; buna en layık merkez, bilgisi, tecrübesi ve gücüyle Bursa’dır. Ancak sonuçta bu işe sermayeyi koyan yatırımcıların vereceği karar önemli. Bizim üstümüze düşen görev yerli otomotivin niçin Bursa’da olması gerektiğini hep anlatıyoruz” değerlendirmesi yaptı. Uluslararası tahkim avukatı yetiştiriyoruz BTSO olarak Türkiye’nin ilk Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi’ni de kurduklarını hatırlatan Burkay, böylece hem iş dünyası arasındaki uyuşmazlıkları çözdüklerini hem de mahkemelerin yükünün hafiflediğini söyledi. Uludağ Üniversitesi (UÜ) ve merkezi Londra’da bulunan Tahkim Hakemleri Kurumu (Chartered Institute of Arbitrators) ile yapılan işbirliğiyle Tahkim Hakemi ve Tahkim Avukatı yetiştirilmesine de öncülük ettiklerini kaydeden Burkay, “Geçmişte dünyadaki bütün tahkim ve arabuluculuk mahkemelerinde bir Türk şirketinin davası olduğunda mutlaka bir hukukçu ve hukuk ofisi ile anlaşmak zorundaydık. Hiçbir Türk hukukçusu davalara giremiyordu. Şimdi Uludağ Üniversitesi’nde bütün avukatlara eğitim veriyoruz. Buradan aldıkları sertifika, dünyadaki tüm tahkim ve arabuluculuk merkezlerinde geçiyor” dedi. Tahkim ve arabuluculuk merkezinin bugüne kadar çok önemli işlere de imza attığını vurgulayan Burkay, “Örneğin Demirtaş OSB’de bir fabrika yandı. Tahkim ve arabuluculuk merkezimiz 350 çalışan için arabuluculuk yaptı ve iş 2.5 ayda çözüldü. Normalde bu tür davalar 2-3 yıl sürerdi” dedi. Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi’nin yerli ve yabancı şirketler arasında iş hukuku konusunda da çalışma yaptığını ifade eden Burkay, “Bu merkezde, İslam, Hristiyan, Musevi ve Alman hukukuna göre sözleşmeler de yapılıyor” diye konuştu. Türkiye’nin alternatifi yok Türkiye’nin ağustos ayında maruz kaldığı küresel atağı başarı ile bertaraf ettiğini kaydeden Burkay, 2014 yılında Kırım’a giren Rusya’nın tüm doğal zenginliklerine rağmen yaptırımlar nedeniyle ekonomik olarak yalnızlaştığını hatırlattı. Türkiye’nin ise nüfusu yetişmiş insan kaynağı ile bulunduğu coğrafyada alternatifinin olmadığını vurgulayan Burkay, “Alternatifi olsaydı Türkiye ile niye uğraşsınlar. Türkiye Ortadoğu’nun dibinde Yunanistan tarafına sınırı koy tanımıyorum seni de bitti iş. Ama Türkiye’nin alternatifin yok. Yabancılar, Türkiye’de en iyi çalışacakları her işin yapılacağı bir modeli buluyorlar. Türkiye ile uğraşılıyorsa tek sebebi bu” diye konuştu.