DOLAR
33,9762
EURO
37,6709
ALTIN
2.725,36
BIST
9.771,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Hafif Yağmurlu
29°C
Bursa
29°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Çok Bulutlu
29°C
Salı Yağmurlu
29°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
30°C
Perşembe Az Bulutlu
31°C
Advert
Advert

Bilimsel araştırma: Yaşam süresini yüzde 25 artırmayı başardılar

Bilimsel araştırma: Yaşam süresini yüzde 25 artırmayı başardılar
Advert
18.07.2024 13:13
18
A+
A-
Okuma Süresi: 2 dakika

Metin:

BBC’nin haberine göre, yeni ilaçla tedavi edilen laboratuvar fareleri genç görünümleri nedeniyle “süper model büyükanneler” olarak anılıyor. Diğer farelerle kıyaslandıklarında daha sağlıklı ve daha güçlü oldukları tespit edildi. Kanser vakalarının ise daha az olduğu kaydedildi.

İlaç halihazırda insanlarda test ediliyor, ancak aynı yaşlanma karşıtı etkiye sahip olup olmayacağı henüz bilinmiyor.

İNSANLIĞIN UZUN YAŞAM ARAYIŞI

İnsanlar tarih boyunca hep daha uzun bir yaşam arayışında olmuştur. Bilim insanları yaşlanma sürecinin şekillendirilebileceğini uzun zamandır biliyorlar. Örneğin, yedikleri yiyecek miktarı önemli ölçüde azaltılan laboratuvar hayvanlarının daha uzun yaşadığı görülmektedir.

Araştırmacılar yaşlanmanın moleküler süreçlerini ortaya çıkarmaya ve bunları manipüle etmeye çalıştıkça yaşlanma konusundaki araştırmalarda ciddi bir artış yaşanıyor.

MRC Tıp Bilimi Laboratuvarı, Imperial College London ve Singapur’daki Duke-NUS Tıp Fakültesi’ndeki ekip, interlökin-11 adı verilen bir proteini araştırıyor. Yaşlandıkça insan vücudundaki interlökin-11 seviyesi artmaktadır.

Bu hem daha fazla inflamasyon yaratmakta hem de uzmanlara göre yaşlanmanın hızını kontrol eden çeşitli biyolojik anahtarları çevirmektedir.

DAHA UZUN VE SAĞLIKLI YAŞAM

Araştırmacılar iki farklı deney yaptılar. Birincisinde farelerin genetiği değiştirilerek interlökin-11 üretmemeleri sağlandı.

İkincisinde farelerin 75 haftalık olması beklendi (kabaca 55 yaşındaki bir insana eşdeğer) ve sonra düzenli olarak vücutlarını interlökin-11’den arındırmak için bir ilaç verildi.

Nature dergisinde yayınlanan sonuçlar, deneye ve farelerin cinsiyetine bağlı olarak yaşam sürelerinin %20-25 oranında arttığını gösterdi.

Yaşlı laboratuvar fareleri genellikle kanserden ölürken, interlökin-11’den yoksun farelerde hastalık seviyelerinin çok daha düşük olduğu tespit edildi.

Kas fonksiyonlarında iyileşmenin yanı sıra farelerin daha zayıf olduğu, daha sağlıklı tüylere sahip olduğu ve kırılganlık testlerinde daha iyi puan aldığı belirtiliyor.

Araştırmacılardan biri olan Prof. Stuart Cook, “Çok heyecanlanmamaya çalışıyorum. Etrafta bir sürü yanıltıcı bilgi var, bu yüzden verilere bağlı kalmaya çalışıyorum ve bunlar en güçlü olanları” açıklamasını yaptı.

İlacın insanlarda “kesinlikle” denenmeye değer olduğunu düşünen Cook, etkisinin “dönüştürücü olacağını” ve kendisinin de ilacı almaya hazır olduğunu söyledi.

İNSANLARA UYGULANABİLİR Mİ?

İlaçla ilgili cevaplanması gereken önemli sorular arasında aynı etkinin insanlarda da sağlanıp sağlanamayacağı ve olası yan etkiler yer almaktadır.

İnterlökin-11 insan vücudunun erken dönem gelişiminde rol oynamaktadır. Nadiren bunun eksikliğiyle doğan insanların kafatasındaki kemiklerin kaynaşma şekli değişir, dişlerinin çıkışı ve eklemleri etkilenir.

Ayrıca yara izi oluşumunda da rolü vardır. Eklemlerin düzeltilmesi için ameliyat gerekebilir. Araştırmacılar, interlökin-11’in yaşamın ilerleyen dönemlerinde yaşlanmayı tetiklemede rol oynadığını düşünmektedir.

İlaç, interlökin-11’e saldıran yapay bir antikor gibi davranmaktadır ve akciğer fibrozisi olan hastalarda denenmektedir. Akciğerleri hasar gören bu hastalar nefes almakta zorlanırlar.

Prof. Cook, denemelerin tamamlanmadığını ancak verilere göre ilacın güvenli göründüğünü söyledi.

Sheffield Üniversitesi’nden Prof. Ilaria Bellantuono araştırmanın bulgularının güvenilir göründüğünü ancak hastalarda işe yarayıp yaramadığına dair kanıt eksikliği olduğunu söyledi. Bu tür ilaçların yapımının maliyeti gibi sorunların hala devam ettiğini de vurgulayan Prof. Bellantuono, “50 yaşındaki herkese kalan hayatları boyunca bu tedavinin uygulanması düşünülemez” diye ekledi.

Advert
Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.