EKONOMİ – Belediye park için kamulaştırdığı araziyi müteahhitlere sattı Belediyeler başta olmak üzere kamu kurumlarının kimi imar uygulamaları, mülk sahipleriyle, ilgili idareleri karşı karşıya getirebiliyor. Taraflar arasında krize neden olan uygulamalardan birinin de Kayseri’nin Melikgazi Belediyesi’nde yaşandığı anlaşıldı.
Belediye encümeni, ilçenin kırsal kesimlerini de kapsayan bazı alanlarda imar uygulamasına gitti. Söz konusu uygulamaya, Kayserili Kantar Ailesi’ne ait 11 dönümü aşkın iki arsa da dahil edildi. Aileye ait arsaların üzerinde yüzlerce meyve ağacı ile 150 yıllık tarihi bir taş ev de bulunuyordu.
SOKAĞA ÇIKMA YASAĞININ OLDUĞU DÖNEM
Kantar Ailesi’ne mensup 3-4 kuşağın yetiştiği ev, ağaçlar ve arazi için kritik süreç de, korona virüsü nedeniyle sokağa çıkma yasaklarının başladığı 2020 yılının başlarında yaşanmaya başladı. Üyelerinin bir bölümü şehir dışında olan aile, belediye encümeninin kendilerine ait arazilere ilişkin aldığı kamulaştırma kararından haberdar olamadı.
‘KAMU YARARINA KULLANILACAK’ İDDİASI
AKP’li belediye yetkilileri, encümen kararının taraflara tebliğ edildiğini belirtse de dava dosyalarında buna ilişkin bir evrak bulunamadı. Encümen kararı gereği, belediye söz konusu alanı kamu yararına kullanmak üzere kamulaştırdı. Yasa ve yönetmelik gereği anılan alanda, okul, park, ibadethane gibi kamunun kullanabileceği yapıların geliştirilebilmesi bekleniyordu.
‘ARAZİNİN YENİ SAHİBİ BİZİZ’
Ancak, ailenin Melikgazi’de yaşayan üyeleri, sahibi oldukları alanda iş makinelerinin çalıştığını öğrenince şaşkınlık geçirdi. İlçede yaşayan Ahmet Kantar, haber alır almaz soluğu bahçede aldı. Kantar, kepçe operatörlerini yönlendiren kişilerle tartışsa da sonuç alamadı. Kantar’ın tartıştığı kişiler, “Biz bu arazinin yeni sahibiyiz” diyerek, ellerinde tapularının bulunduğunu söyledi. Kantar, duruma anlam veremese de iş makinelerinin tel örgülerini parçalayıp arazilerine girmelerine engel olmadı.
3 PARSEL MÜTEAHHİTLERE SATILDI
Durum da yapılan araştırmalar sonrası anlaşıldı. Belediye encümeni, Kantar Ailesi’ne ait alanda imar uygulaması yapmış, aileye ait 2 parsel, numaralandırılarak 4 farklı parsele bölünmüş, söz konusu parsellerden 3’ü ise üç farklı kişi ve şirkete satılmıştı.
VİLLALAR YAPMAYA BAŞLADILAR
2.574 metrekarelik alan, ilçede faaliyet gösteren bir inşaat firmasına satılırken, 1.258 metrekarelik bir parsel ise belediyenin alüminyum işlerini yapan M. Y.’ye verildi. 1.021 metrekarelik parselin de başka bir kişiye devredildiği ortaya çıktı.
İnşaat firması, arazinin yeni sahibi olarak 4 villa kondurdu araziye. Tamamlanması halinde her bir villanın 7-8 milyon liraya satılması planlanıyor. Benzer şekilde M. Y. de aldığı parsele villa yaptı. Üçüncü parselin sahibi de benzer bir hazırlığın içinde.
ENCÜMEN KARARI YARGIYA TAŞINDI
Kantar Ailesi, bir yandan Melikgazi Belediyesi yetkilileri ile görüşürken, diğer yandan da yargı yolunu işletmeye başladı. Kararda imzası olan belediye yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Encümen kararının iptali için de idare mahkemelerinde davalar açıldı. Açılan davaların ikisinde, yürütmenin durdurulması talepleri reddedildi. Davanın esasına ilişkin yargılama ise sürüyor.
‘BELEDİYE ARAZİMİZE ÇÖKTÜ, TEK KURUŞ ÖDEMEDİLER’
“Belediye 200 yıldır ailemize ait arazilere çöktü” diyen Nihat Kantar, şunları söyledi: “Ben uzun yıllar yurtdışında yaşadım. Başımıza gelen bu olayı ne Türkiye’de ne yurtdışında kimseye anlatamadım. Arazideki yüzlerce meyve ağacını söküp attılar. 140-150 yıllık tarihi bir taş ev var. Bu evin de yıkılması gündemde. Ne mülkiyet hakkı ne hukuka bağlılık kalmış durumda. Belediyenin, gelir elde etmek için bu türden işlerin içine girdiğini görüyoruz. Yaptığımız araştırmalarda, belediyenin park yapmak üzere kamulaştırdığı alanları sattığını gördük. Ve tüm bu uygulamalar, mülk sahibi olan bizlere tek kuruş ödenmeden yapıldı. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dahi taşırız bu davaları” diye konuştu.
‘PARK YERİNE HAVUZLU VİLLA YAPILIYOR’
Kantar ailesinin avukatı Zuhal Teker Koç ise “Ortada, kamu yararına yapılan bir iş yok. Müvekkillere ait araziler, üçüncü kişilere satıldı. Bu kişiler de orada kendilerine havuzlu villa yapıp satacak. Evet idareler kamulaştırma yapmak durumunda kalıyor. Ancak burada, tam anlamı ile özel bir mülkün ele geçirilmeye çalışıldığını gördük. Şehircilik ilke ve esaslarına dair tek bir işlem göremedik” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Yeniçağ