AYM’den sosyal medya paylaşımı için ‘ifade özgürlüğü ihlali’ kararı.
Avukat Savaş Kılıç, sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta kurulan ve yapılan paylaşımların yalnızca grup üyeleri tarafından görülebilmesi nedeniyle;
‘kapalı grup’ olarak nitelendirilen, ‘Avukat-Hakim-Savcı-Tüm Hukukçular Omuz Omuza!’ isimli gruba üye oldu.
Çoğu hukukçu 28 binden fazla üyesi olan aynı gruba üye V.Ö. adlı avukat, daha önce başka üyeler tarafından yapıldığını ileri sürdüğü, dini değerleri aşağılayıcı ve terör eylemlerini övücü nitelikteki bazı paylaşımlara duyduğu tepkiyi aktardığı metin kaleme aldı.
V.Ö., yazısında, suç teşkil eden paylaşımlar nedeniyle paylaşım sahipleri hakkında suç duyurusunda bulunacağını kaydetti ve yazıyı grubun ana sayfasında paylaştı.
Kılıç, bunun ardından bir ileti paylaştı. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Kılıç’ın ‘alenen hakaret’ suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldı. Mahkeme heyeti, Kılıç’a 2 bin 610 liralık adli para cezası verdi. Kılıç, 21 Mart 2016 tarihinde AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLAL EDİLDİ, YENİDEN YARGILANACAK
Bireysel başvuruyu 19 Kasım’da görüşen AYM, Anayasa’nın 26’ncı maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Kararın örneği, ifade özgürlüğü ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Eskişehir 1’İnci Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan gerekçeli kararda, V.Ö.’nün suç duyurusunda bulunacağını belirttiği metni 28 binden fazla üyesi olan grupta paylaştığına dikkati çekilerek, “Bu bağlamda grup içinde düşüncelerini duyurmaktan imtina etmediği anlaşılan müştekinin kendisi ile aynı fikirde olmayan üyelerin kabul edilebilir, eleştiri sınırını aşmayan değerlendirmelerine katlanma yükümlülüğü altına gireceğinde şüphe yoktur” denildi.
Gerekçeli kararda şunlar kaydedildi:
“Bu itibarla başvurucunun saldırgan ve kaba bir üslup benimsediği, başvurucu tarafından kullanılan ifadelerin toplumsal nezaket kurallarını aştığı, yöneltildiği kişiye ve okuyucusuna rahatsızlık verdiği görülmektedir. Bununla birlikte ifade özgürlüğü ile yalnızca düşünce ve bilginin özünün korunması amaçlanmamaktadır. Düşünce ve bilginin sunuluş şekli ve üslubu da içerik kadar ifade özgürlüğünün korunmasından yararlanır. AYM başvurucunun açıkça polemik çıkarmaya yönelik üslubunun bir parçası olduğu anlaşılan ve müştekinin özel hayatını hedef almayan ilgili ifadenin müştekinin daha önce yaptığı açıklamalara karşı verilmiş, sert bir karşılık olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatindedir. Yukarıda açıklanan sebeplerle başvurucunun paylaşımının kabul edilebilir eleştiri sınırları içinde kaldığı değerlendirilmiştir. Aksi kabul edildiğinde muhatabını inciten her nezaket kuralı ihlaline ceza yaptırımı uygulanması gerekecek ve bu durum kişilerin ifade özgürlüğünün ölçüsüz şekilde sınırlandırılmasına sebebiyet verebilecektir.”