Yaşayan tarih gelişen şehir anlayışı ile Cumhuriyet dönemi yapılarından Osmanlı’ya, Bitinya surlarından 8500 yıllık arkeolojik bölgelere kadar her alanda yenileme çalışmalarını sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, insanlık tarihinin en eski objelerinden oluşan asırlık çinileri kent belleğine kazandırıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin taşınabilir kültür varlıklarının korunması için kurduğu restorasyon atölyesinde usta eller binlerce yıllık çinileri aslına uygun restore ederek yeninden gün yüzüne çıkarıyor. 3 aydır çalışmalarını sürdüren atölyede, arkeolojik kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan çini örnekleri, belirli bir plan ve bilimsel disiplin çerçevesinde eski formuna kavuşturuluyor. Atölyedeki kalifikasyon ve restorasyon çalışmalarını Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve İznik Meslek Yüksek Okulu Kurucu Müdürü Turgut Tuna ile Seramik Teknikeri Rana Akın yürütüyor.
Beylik döneminden Cumhuriyet’e
Atölyede gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde bulunan çini örnekleri önce dönemlerine ve gelişme evrelerine göre sınıflandırılıp, belirli bir sistem dâhilinde anlaşılabilir kılınmaya çalışılıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi Müzeler Şube Müdürlüğü envanterine etütlü parça olarak kayda geçirilen çini eşya ve objeler, miri, sultani ve elit sınıflara ayrılmasının ardından elde edilen parçaların, zaman kurgusu dâhilinde yapım teknikleri, nasıl ve hangi fırında pişirildikleri gibi teknik detaylar ele alınıyor. Türkiye genelinde arkeolojik kazılar ve bulunma yöntemi ile ellerine ulaşan çinilere ilişkin yapılan çalışmanın oldukça önemli olduğunu ifade eden Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Turgut Tuna, atölyelerinde İlhanlı, Selçuklu, Bizans ve Osmanlı seramiklerine ilişkin örnekler bulunduğunu ifade etti. Kâbe tasvirli çini parçalarından, Türk kırmızısı olarak adlandırılan eserlere kadar geniş bir yelpazede zamanla zarar görmüş çini örneklerine eski formunu kazandırmak için gayret gösterdiklerini belirten Tuna, “Bu eserleri incelemeye aldıktan sonra, yapım teknikleri hakkında bilgilenip, parçaların norm ve standartlarını belirledikten sonra aslına uygun bir şekilde yeninden gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. Bursa çini konusunda oldukça zengin bir coğrafya… Beylik döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına dek birçok eserin kalıntısı mevcut. Amacımız kültürel varlıklarımıza sahip çıkmanın yanı sıra restoratörlere, sanat tarihçilerine ve seramikçilere fikir sunmak” dedi.
Devletlerin kartviziti
Bursa’nın seramik tarihinin çok eskilere dayandığını ifade eden Tuna, İznik’in Ilıpınar ilçesinde gerçekleştirilen kazı çalışmalarında 7 bin 500 yıllık Prehistorik (Tarih Öncesi) döneme ait kalıntılar bulunduğunu söyledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kültürel varlıkların korunmasına yönelik son derece önemli bir çalışma yürüttüğünü ifade eden Tuna, “Aslında bu çalışmalar Cumhuriyet’in kuruluşu ile birlikte başlamalıydı. Bursa bu anlamda paha biçilmez bir hazineye sahip. Orhangazi döneminden bu yana bu coğrafyada çok çeşitli çini örneklerine rastlamak mümkün. Böylesi önemli bir alanda bizleri destekleyen Bursa Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyorum. Unutulmamalıdır ki milli seramikler devletlerin kartviziti gibidir” ifadelerini kullandı.