Fransa’da pazar günü düzenlenen ikinci tur seçimlerde solcu Halk Cephesi ittifakının sürpriz zaferi, yeni hükümet pazarlıklarını ateşledi ve siyasi tansiyonu yükseltti.
Halk Cephesi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un merkez sağ “Cumhuriyet İçin Hep Birlikte” ittifakı ile aşırı sağcı Ulusal Birlik arasında sıkışıp kalarak seçimlerden birinci sırada çıkmayı başardı. Ancak hiçbir grubun parlamentoda çoğunluğu elde edememesi, siyasi krizin devam etmesine yol açtı.
Halk Cephesi ittifakı derhal hükümet kurma hevesini dile getirse de Macron’un kampından itirazlar yükseldi. Ittifakın aşırı sol kanadında yer alan Boyun Eğmeyen Fransa lideri Jean-Luc Mélenchon, hükümete girmeleri halinde asgari ücret artışı, emeklilik yaşının düşürülmesi ve temel ihtiyaç fiyatlarında indirimler gibi taleplerinden taviz vermeyeceklerini açıkladı.
Macron’un merkez sağ ittifakı ise Halk Cephesi’nin hükümet kurmak için kendilerine ihtiyacı olduğunu öne sürerek aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa’nın hükümet dışı bırakılmasını ve daha ılımlı sol unsurlarıyla koalisyon kurulmasını talep etti.
Dışişleri Bakanı Stéphane Séjourne, “Bu, Melenchon ve Boyun Eğmeyen Fransa’nın hükümette yer almamasını gerektiriyor” diyerek AB, Ukrayna ve yatırımlara desteğin kırmızı çizgilerini vurguladı.
Halk Cephesi’nin Sosyalist Parti kanadından Olivier Faure ise, “Halk üç kez hükümeti reddetti” diyerek Boyun Eğmeyen Fransa’ya kapı kapatılmasını eleştirdi.
Analistler ise merkez-sol ittifakının ideolojik ve siyasi uçurumlar nedeniyle hükümet krizine çözüm olamayabileceğini ve ülkedeki siyasi gerilimin daha da tırmanabileceğini öngörüyor.
Halk Cephesi, karmaşık ve çok taraflı yapılarıyla koalisyon hükümeti kurmak için gerekli dengeyi bulmakta zorlanıyor. Aynı zamanda, Macron’un sağ ittifakı da solun taleplerine karşı çıkıyor ve Boyun Eğmeyen Fransa’nın hükümette yer almasını reddediyor.
Bu siyasi çıkmazın Fransa’nın ulusal ve uluslararası meselelere odaklanma yeteneğini zedeleyerek ülkenin geleceği için belirsizlikler yaratması bekleniyor.