Antrenörlerin hocası Semih Topcu, dünya şampiyonalarına evinde hazırlanıyor. Vücut geliştirme sporunda, dünya ikinciliği ve Türkiye şampiyonlukları bulunan, “Antrenörlerin hocası” lakaplı milli sporcu Semih Topcu, spor salonuna çevirdiği evinin bir odasında, hem sağlığını hem de formunu korumayı hedefliyor.
Daha önce dünya ikinciliği, Türkiye şampiyonluğu ve Türkiye şampiyonlar şampiyonluğu gibi birçok başarı elde eden Ege Üniversitesi Spor Akademisi mezunu Topcu, aynı zamanda Türkiye Vücut Geliştirme Fitness ve Bilek Güreşi Federasyonu eğitim komitesindeki göreviyle antrenörlük kurslarında eğitmenlik yapıyor.
100 kilogram üstü sıklette yarışan Topcu, bu sporla uğraşanlar arasında bile iriliğiyle tanınıyor. Yaklaşık 11 yıldır profesyonel olarak vücut geliştiren 29 yaşındaki Topcu, salgından sonraki süreçte dünya çapındaki pro liglerde yarışmak için hazırlıklarını sürdürüyor. Topcu’nun ülkenin çeşitli kentlerinde, Türkiye ve Dünya şampiyonalarına hazırladığı öğrencileri de bulunuyor.
Topcu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle evde geçirdiği süreç, kariyer ve hedeflerine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Salgın sürecinden önce dünya çapındaki şampiyonalara ve çeşitli organizasyonlara katılmak için 5 aylık sıkı bir çalışma sürecine girdiğini belirten Topcu, spor salonlarının kapanacağının söylenmesi üzerine evinin bir odasına çok amaçlı aletlerden oluşan bir spor salonu kurduğunu söyledi.
Vücut geliştirme sporunun disiplin ve istikrar istediğini savunan Topcu, çok zorlansa da antrenmanlarını evinde yaptığını, salgından korunmak için de sosyal hayata katılmayarak çeşitli önlemler aldığını vurguladı.
Hayatın her alanında başarılı olmak için disiplin gerektiğine değinen Topcu, şöyle konuştu:
“Bu spora profesyonel anlamda yaklaşık 11 yıl önce başladım. Her spor branşının başlangıç aşaması zordur. Bu sporu yapıp yapamayacağınızı tarttığınız zamandır. Vücut geliştirme sporunda başarılı olmak istiyorsanız diğer branşlara göre daha fazla disiplin istiyor açıkçası. Benim bu branşta başarılı olmamın en büyük nedeni çok fazla istikrarlı ve inatçı olmam. Bu branşta hayatınızın her evresinde kontrol sizde olmalı. Vücut geliştirmek için yetenek söz konusu değil, önemli olan çalışma ve istikrar. Bu sporla kendimi daha iyi ifade edebildiğimi düşündüğüm için mutluyum, bu benim hem işim hem de sevgim. Her sıkıntı yaşadıktan sonra daha iyi oldum.”
Topcu, daha önce evine bir saat mesafedeki spor salonuna aynı motivasyonla gittiğini aktararak, “Salgından yaklaşık 5 ay önce uluslararası bir yarışmaya katılma kararı aldım, arka arkaya 4 müsabaka yapacaktım. Bunların hepsi profesyonel liglerde prokart yarışlarıydı. Salgınla birlikte yarışmalar iptal oldu tabi. Ben de adaptasyonumu kaybetmemek için imkanlarım doğrultusunda çalışabileceğim bir spor salonu kurdum. Evimde beslenme ve sporuma devam ediyorum.” diye konuştu.
Motivasyonunu kaybetmemek için disiplini elden bırakmadığını anlatan Topcu, şunları söyledi:
“Salgından önceki düzenimden çok uzaklaşmamaya çalışıyorum ama maalesef ev ortamı spor salonu gibi değil. Koronavirüs salgınından önce belki bir saat spor salonuna gitmek için zaman ayırırken, şimdi bir odadan diğerine spor yapmak için geçmek bile zor gelebiliyor. Çünkü evde disiplin ve adaptasyon sağlamak zor. Bu spor benim mesleğim olmasına rağmen bu kadar zorlanıyorsam insanlar da zorlanabilir. Bu yüzden hem irademizle hem de sabrımızla sınandığımız bir dönemdeyiz.
İnsanların belli alışkanlıkları kazandıktan sonra yeni şeylere adapte olması zor olabiliyor. Ben de her gün sabah 09.00’da kalkıp beslenmemi hazırlayıp öğlen antrenmanıma gidiyordum. Tabi salgınla birlikte yeni bir sürece adapte olmam gerekiyordu. Bu süreç bu sporla uğraşanları muhakkak etkiliyor ama işini ciddiye alan, profesyonel hedefleri olan sporcular mutlaka bu motivasyonu sağlıyordur. Normalde 111 kiloyum, müsabaka kilom da 104-105 oluyor. Müsabaka döneminin dışında da 120 kilolara kadar çıkıyorum. Bu kiloları korumak zor tabi.”
Salgın sürecinde evde çalışmak zorunda olan vatandaşlar ve sporcular için tavsiyelerde bulunan Topcu, şunları dile getirdi:
“Koronavirüs nedeniyle birçok insan spor salonlarından mahrum kaldı. Onlara tavsiyelerim evlerinde yapabilecekleri ufak da olsa egzersizler mevcut, hareketsiz kalmamaları, beslenme düzenlerini bozmamaları, erken saatte yatıp erken kalkmaları süreci daha sağlıklı atlatmalarına yardımcı olacaktır. Açıkçası bu zor bir süreç, spor salonları kapandı diye çeşitli branşlardaki sporcular çalışmalarını azaltıyor haklı olarak. Önemli olan disiplinden kopmamak. Spor yapmak her zaman insanı bir sonraki evreye daha iyi hazırladığı için spordan kopmamak gerek.”
Topcu çeşitli branşlarda 9 yaşından beri lisanslı spor yaptığını kaydederek, “Bu spora insanların bakış açısı biraz farklı, insanlar parmakla gösterilmek için bu sporu yapıyor. Ben zaten sporcuydum sadece bu branşa geçtim. Bu sporu profesyonel anlamda yapmak için, bir kaç hedef belirlemeniz yetmiyor, bunu yaşam biçiminiz yapmanız gerekiyor. Sosyal hayatınızı sınırlandırıyor bu spor, dışarıda çok zaman geçiremiyorsunuz çünkü beslenmeniz gerekiyor, sizi bekleyen bir antrenman var, bir uyku düzeniniz var.” ifadelerini kullandı.
“Bu spordaki disiplini sosyal hayata uydurmak zor, bu yüzden insanlar bırakabiliyor bir kaç ay sonra. Ben bir sporcunun tamamiyle örnek teşkil etmesi gerektiğini düşünüyorum. Benim özel ve sosyal hayatım birbirini tamamlamalı. Alkol ve sigara kullanmıyorum çünkü fiziksel aktivitenin olduğu yerde bunlar sizi biraz geride bırakabiliyor. O yüzden bu branşı yapan insanların sosyal hayatta kendilerini ifade etmesini biraz zorlayabiliyor. Kendime ve öğrencilerime her zaman bu yönde telkinde bulunup, yaptığım işe ne kadar saygı duyarsam o kadar başarılı olabileceğimi söylüyorum.”