Anayasa Mahkemesi, durdurulan MİT tırlarının görüntülerini kamuoyuna sunduğu gerekçesiyle tutuklanan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun bireysel başvurusunu kabul edilemez buldu.
Anayasa Mahkemesi, durdurulan MİT tırlarının görüntülerini, eski Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a ilettiği iddiasıyla yargılandığı davada 5 yıl 10 ay hapse mahkum edilen CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu‘nun bireysel başvurusunu kabul edilemez buldu.
Anayasa Mahkemesinin kararı Resmi Gazetede yayımlandı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan ve tutuklanan Berberoğlu, tutuklama kararına yaptığı itirazın reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesine avukatı aracılığıyla 23 Haziran 2017’de bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruda, hukuka aykırı olarak tutuklandığını, bu nedenle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri süren Berberoğlu, Can Dündar ve Erdem Gül tarafından Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda ihlal kararı verildiğini, bu kararda yer alan tespit ve değerlendirmelerin kendisi yönünden de aynen geçerli olduğunu iddia etti.
Başvuruda Berberoğlu’nun, tutuklanması nedeniyle seçilme hakkının da ihlal edildiği öne sürüldü.
Başvuruyu ele alan Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü, Berberoğlu’nun, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlali ile seçilme hakkının ihlal edildiği iddialarını oy birliğiyle kabul edilemez buldu.
Anayasa Mahkemesinin gerekçesinde, Enis Berberoğlu hakkında, Hatay ve Adana’da durdurulan MİT tırlarının içinde silah ve mühimmat olduğu iddialarıyla ilgili Cumhuriyet gazetesinde yapılan haberlerin ardından suça konu haberlerde yer alan görüntüleri Can Dündar’a veren kişi olduğu gerekçesiyle soruşturma başlatıldığı hatırlatıldı.
Berberoğlu hakkında düzenlenen fezlekenin TBMM’ye gönderildiği, Berberoğlu’nun dokunulmazlığının da Anayasa’ya eklenen geçici 20. madde ile kaldırıldığı belirtilen gerekçede, başvurucunun yargılandığı ve hükümle birlikte verilen tutuklama kararı uyarınca ceza infaz kurumuna koyulduğu anlatıldı.
Gerekçede bireysel başvuruya konu edilen tutulma halinin, “bir suç isnadına bağlı tutma” değil, “mahkumiyete bağlı bir tutma” niteliğinde olduğuna işaret edildi.
Berberoğlu’nun “devletin güvenliğine ve siyasal yararına ilişkin bilgileri açıklama” suçundan tutuklandığı, bu eylemin, yasama dokunulmazlığının kaldırılması için yapılan Anayasa değişikliği kapsamında olduğu tespiti de yapıldı.
Gerekçede Enis Berberoğlu’nun, bireysel başvurudan sonra 24 Haziran 2018’deki genel seçimde CHP’den İstanbul Milletvekili seçildiği hatırlatıldı.
Ancak milletvekili seçilmesi nedeniyle tahliye talebinde bulunduktan ve buna ilişkin başvuru yollarını tükettikten sonra bireysel başvuruda bulunduğuna dair bir belgenin dosyada yer almadığı kaydedilen gerekçede, bu nedenle “başvurucunun yeniden milletvekili seçilmesinin, hükümle birlikte uygulanan tutukluluğun devamına engel oluşturup oluşturmadığı”nın bu aşamada incelenmesinin mümkün olmadığı vurgulandı.
Bu gerekçelerle başvurucunun, “mahkumiyet hükmü ile verilen tutuklama kararıyla ilgili bir ihlalin olmadığı” sonucuna varıldı.
Seçilme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia yönünden yapılan incelemede ise Anayasa Mahkemesinin yakın dönemde verdiği birçok kararda, milletvekili olan başvurucuların tutuklama dolayısıyla siyasi faaliyette bulunma ve seçilme haklarının ihlal edildiği iddialarını incelediği, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP’li milletvekilleri Gülser Yıldırım, İdris Baluken ve Figen Yüksekdağ’ın, seçilme hakkının ihlal edildiği iddiasıyla yaptıkları başvuruların kabul edilmez bulunduğu hatırlatıldı.
Gerekçede, somut olayda da başvurucunun hürriyetinden mahrum kaldığı iddiası yönünden yapılan değerlendirme dikkate alındığında, “tutuklama kararının seçilme hakkını da ihlal ettiği” yönünden farklı bir sonuca varılmasını gerekli kılan bir durum bulunmadığı aktarıldı.