Türk ve Alman yetkililer “Almanya-Türkiye Yapay Zeka Konferansı” kapsamında bir araya gelmek için gün sayarken iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin Sanayi Devrimi ve yapay zekaya yönelik sektörlerle iş birliğiiçerisinde geliştirilmesi planlanıyor
Türkiye ile Almanya arasında ekonomik ilişkileri bir üst seviyeye taşımak için yapay zeka ve 4. Sanayi Devrimi konularına yönelik başkent Berlin’de konferans düzenlenecek.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier‘in katılımının beklendiği “Almanya-Türkiye Yapay Zeka Konferansı”, 22 Ağustos’ta Berlin’de gerçekleştirilecek.
Açılış konuşmalarını Varank ve Altmaier’in yapmasının öngörüldüğü konferansa Almanya ve Türkiye’den iş ve bilim insanları katılacak.
Türk ve Alman hükümetinin, geçen yıl iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri bir üst seviyeye çıkarmak için daha sık toplanılması konusunda mutabık kalmasının ardından düzenlenecek konferans kapsamında “Yapay Zeka” ve “4. Sanayi Devrimi” başlığı altında iki panel düzenlenmesi planlanıyor.
Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Oliver Wittke, konferansa ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Almanya-Türkiye Yapay Zeka Konferansı’nın, yapay zekanın iş dünyasında kullanılması için çalışan sanayi sektöründen ve akademiden üst düzey katılımcıları bir araya getireceğini bildirdi.
Etkinlikte uzmanların yuvarlak masa toplantılarında diyalog kuracağını belirten Wittke, “Yapay zeka, gelecekte Alman ve Türk işletmelerin birlikte çalışabileceği bir alandır.” derken Alman hükümetinin, Almanya ve Türkiye arasında iş birliğinde büyük bir potansiyel gördüğünü hatırlattı ve bu konuda yapılması gerekenleri anlattı.
Yapay zeka konusunda çalışmalar yapan Berlin Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Şahin Albayrak da konferansın; iki ülkenin, paydaşlarına akıllı sistemler hakkındaki vizyonlarını ve yapay zekanın rolünü paylaşmaları için uygun bir platform sağlayacağını kaydetti.
Albayrak, “Konferans, sektörleri ve ortakları belirlemeye ve onların potansiyel iş birliği için etkileşimlerine yardımcı olacak. İlgili sektörler ve paydaşlar, kazançlarını, karlarını arttırmak için faaliyetlerini ve işlerini nasıl geliştireceklerini tartışacaklar.” diye konuştu.
Öngörülen gelecekte hizmet ve ürünlerin değerinin, büyük ölçüde akıllılık seviyelerine bağlı olacağına işaret eden Albayrak, şöyle devam etti:
“Ülkeler, gelecekteki pazarlarda hayatta kalmalarını sağlayacağına inanılan yapay zekanın ürün ve hizmetlerine uyumuna güvenerek pazardaki konumlarını belirlemeye başlamışlardır.
Sensör teknolojilerinin ortaya çıkışı, iletişim teknolojilerinin evrimi ve nesnelerin interneti çağının gerçekleşmesi ile birlikte her şeyin dijitalleşmesi kaçınılmaz hale geldi. Artık teknolojiler meselesi değil, zaman meselesi. Dijitalleştirme; çevrenin veya şeylerin konuşmasını, işitmesini ve algılamasını sağlar. Bu nedenle eksik parça, zekanın otonom sistemleri gerçekleştirecek konuşma, dinleme ve algılama sistemlerine yerleştirilmesi olarak ortaya çıkıyor. Yapay zeka, bu tür zekayı yerleştirmenin omurgasıdır.”
Türkiye’de yapay zeka konusunda yapılabileceklere değinen Albayrak, “Türkiye, gelişmiş ülkelere hızlı bir şekilde yetişmek için onlarla yapay zekanın çeşitli alanlarda ve sektörlerde uygulanmasına yönelik güçlü bağlar kurmalıdır. Almanya gibi ülkelerle iş birliği yaparak teknolojinin ve bilginin Türkiye’ye aktarılması için çaba göstermelidir.” dedi.
Otomobil endüstrisi ve yapay zeka konusunda çığır açan teknolojilerin son yıllarda Çin ve ABD’den gelmesi, dünyada en çok satan dijital ürünlerde Alman şirketlerin imzasının bulunmaması ve en fazla satış yapan internet siteleri arasında Alman şirketlerinin olmaması Alman kamuoyunda tartışma konusu oldu.
Söz konusu tartışmaların ardından Alman hükümeti, geçen yıl, yapay zeka için 2025 yılına kadar 3 milyar avrodan fazla kaynak ayırmaya ve 100 adet profesörlük kadrosu oluşturmaya karar verdi.
Hükümet, “kaldıraç” etkisiyle özel sektörün bu alandaki yatırımlarının federal hükümetin harcadığının 2 katı olmasını öngörüyor.