BURSA – Yukarıdaki parseller daha önce de satışa çıkarılmıştı.
Başka Gazeteden Yaman Kaya yazısında; Bu kez satılacak yerlerin muhammen bedelleri artırılsa da belirlenen fiyatların yine piyasaya göre düşük kaldığı ifade ediliyor.
Ticaret imar durumuna sahip parseller 10.012,83, 9.536,03, 6.551,12, 6.056,81 metrekare büyüklüklere sahip.
Satışlardan, Büyükşehir’in kasasına yaklaşık minimum 235 milyon lira girmesi bekleniyor.
Tam da bu noktada bir kez daha sormak gerekiyor:
Bu satışlardan elde edilen gelir nerede kullanılıyor?
Satışa çıkarılan arsaları genellikle Bursa Büyükşehir Belediyesi ile iş yapan müteahhitlerin aldığı, satıştan elde edilen gelirin borçtan düşüldüğü söyleniyor.
Doğru mu?
Aydınlatılmalı kamuoyu.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, geçtiğimiz perşembe günü gerçekleşen meclis toplantısında “Kentsel dönüşümü hızlandırmak zorundayız” dedi.
Ardından sözü Osmangazi Akpınar‘da yıkılmak üzere olan binalara getirdi:
“300-400 tane mesaj geldi telefonuma başta 1050 Konutlar olmak üzere. Herkeste beklenti şu evimizi yıkın ve yenisini yapın. Böyle bir dünya yok. Böyle bir çalışma şekli yok. Bu noktada hepimizin üzerine düşen sorumluluklar var.”
Başkan Aktaş; böyle bir dünya, çalışma şekli yok dedi ancak nasıl bir dünya ve çalışma şeklinin var olduğunu söylemedi.
Geçtiğimiz çarşamba bu köşede yayınlanan “Hatay’da 600 Evler yıkıldı! Bursa’daki 1050 Konutlar…” başlıklı yazıda Büyükşehir Belediyesi‘nin hazırladığı planın bölgenin tamamını dönüştürmesinin zor olduğuna değinmiş ve “1050 Konutlar’ın derhâl boşaltılması gerekirken binlerce insanın hayatı müteahhitlerin insafına bırakılmamalı” demiştik.
“Sadece caddeye yakın yerlerin dönüşmesi, diğer binalarda yaşayan yurttaşın kaderine terk edilmesi kabul edilebilir mi?”
Kahramanmaraş merkezli depremlerin yarattığı felaket ortadayken…
Bursa, 3 koldan çok ciddi bir deprem tehdidi altındayken yerel yönetimler gerçek manada sorumluluk üstlenmelidir.
Sadece sözde ortam sağlayarak ortadan çekilmemelidir.
Şimdi isterseniz Akpınar‘ın hemen yanındaki Korupark‘a dönelim ve geçmişi biraz hatırlatalım:
Bursa 2. İdare Mahkemesi, Korupark 2. etap evlerinin kot farkından ötürü imar planlarını iptal etmişti.
Danıştay da mahkemenin vermiş olduğu kararı onaylamıştı.
İkinci etap evleri yapılmaya başladığında, Korupark 1. etap evlerinin kaldırım kotu esas alınarak 2, 3 ve 4. katlar zemin katı olarak gözükmüş ve daha sonra zemin katlar emsal dışı bırakılarak davaya konu olan fazladan 200 daire ortaya çıkmıştı.
Bu 200 daire haksız kazançtı!
Dönemin Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Cemil Aydın konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştı:
“Rantın Osmangazi Belediyesi’ne veya Osmangazi halkına iade edilmesi gerekir. Mevcut binaların yıkılması söz konusu değil. Ortaya çıkan haksız kazancın Bursa halkına hizmet olarak geri döndürülmesi bizim talebimizdir. İlgili şirket, ilçemize hastane, okul veya yol olarak hizmet yapar. Bu, Bursa dinamiklerinin fikir birliğiyle gerçekleştirilmesi muhtemel olan bir hizmet anlayışıdır. Biz haksız kazancın Bursa’ya iade edilmesi için kamu adına ısrarlı takibimizi sürdüreceğiz. Bu haksız kazancın Bursa’ya iade edilmesini sık sık gündeme getireceğiz.”
Bu haksız kazanç Bursa‘ya iade edildi mi?
Tabii ki edilmedi!
Ancak daha yeni şunu gördük; vizyon proje denilen Hanlar Bölgesi’ndeki dönüşümün göbeğine yine Torunlar tarafından pimapenli bir ucube de dikildi!
Korupark‘ta rantın kapısını sonuna kadar aralayanlar, Akpınar‘ı yok sayarsa yurttaş bunun hesabını elbette sandıkta sorar.
Söz konusu insanların canı.
En son düşünmeniz gereken unsur olmalı müteahhitlerin rantı!
Elbette yükseklik arıtılmamalı.
Binaların mevcut hâliyle yerinde dönüşümü sağlanmalı.
Daireler gerekirse sosyal konut şeklinde devlet eliyle yapılmalı.
Kamu bankaları bölgeye özel kredi imkânı sunmalı.
Yurttaş çok düşük faizli kredilerle uzun vadeli borçlandırılmalı.
Peki, inşaat maliyetlerinin, sıfır konutların fiyatlarının uçmasının kime kesilmeli faturası?
Büyük holdinglere ses çıkarmayanlar; yurttaşın rant elde etmesi bu denli zorunuza gidiyorsa kredi kullananlara vade süresi bitene konutlarını satmama şartı da koyabilirsiniz.
Gücünüz yeterse Torunlar‘ın 200 dairelik rantını da dönüşüme yönlendirebilirsiniz…
Ancak kimseyi ölüme terk edemezsiniz!
20 yılı aşkın süredir tek başına devam eden iktidarın yerel temsilcileri olduğunuzu da artık idrak etmelisiniz!
Normalde söylemlerinizi de üstelik seçime hayli kısa bir süre kalmışken bu bilinçle şekillendirmelisiniz.
Başka bir ajandanız yoksa tabii ki…