Türkiye geçen yılki kur krizinin inşaat ve enerji sektöründe yarattığı borç sorununun üstesinden gelmeye ve ekonomisini tamir etmeye çalışırken, bankaların fon modeli üzerinde henüz anlaşamaması nedeniyle bankalar ve şirketler bu iki sektörde 20 milyar dolara yakın sorunlu kredinin yeniden yapılandırılmasında ilerleme kaydetmekte zorlanıyor.
Reuters tarafından 10’dan fazla bankacı, sektör temsilcisi ve danışmandan alınan bilgiye göre, inşaat ve enerji sektöründe borçlu şirketlerin geri ödeyemediği sorunlu kredilerin bankaların bilançoları dışına taşınması planının açıklanmasından bu yana geçen üç ayda, plan üzerinde çok mesafe kat edilemedi.
Hazine: Plandan vazgeçilmedi
Reuters’ın sözkonusu yapılandırmaların gecikmesi ile ilgili soruları üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığı açıklamasında şunlar dendi: “Fon konusundaki çalışmalar bankalarımız tarafından ilkbahar aylarında başlatılmıştır ve halen devam etmektedir. Gelinen noktada bankalarımızın henüz bir fon modeli üzerinde uzlaşmaya varamadıklarını görüyoruz. Yine de ‘fon kurma planından vazgeçildi’ demek için erken olduğuna inanıyoruz.”
Torba yasada vergi indirimi
Dün Meclis’te kabul edilen torba kanun tasarısı, bankalara yeniden yapılandırdıkları krediler için bazı vergi indirimleri getirip bankacıları kredi değer düşüklüğü karşısında zimmet suçundan koruyarak yeniden yapılandırmaları kolaylaştırıyor.
Batık kredilerin büyüklüğü bilinmiyor
Türkiye’de sorunlu kredilerin, geri ödemesi gecikenlerden hiç ödeme imkanı kalmamış olanlara kadar, büyüklüğünün ne kadar olduğu konusunda resmi kaynaklardan verilmiş bir bilgi bulunmuyor. Büyük holdinglerden sanayi şirketlerine, futbol kulüplerinden inşaat ve enerji şirketlerine kadar geniş bir sektör yelpazesinde kredilerin yeniden yapılandırılması gerekirken, geçen yıldan bu yana bazı alanlarda yeniden yapılandırmalar tamamlandı.
Sorunlu kredilerin yeniden yapılandırılması için bir plan hazırlandığını Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, nisan ayında yaptığı toplantıda açıklamıştı. Bu plana göre gayrimenkul-inşaat ile enerji sektöründeki sorunlu krediler iki ayrı fonun içine konularak bankaların bilançolarının dışına çıkarılacaktı.
Ancak Reuters’a bilgi veren kaynaklar yeniden yapılandırma çerçevesinin ayrıntılı bir hale gelmesinin bu yılın sonlarını veya gelecek yılı bulabileceğini belirtti.
Bankalar, şirketler ve Hazine temsilcilerinin yaptığı görüşmeler hakkında bilgi sahibi bir kaynak, “Şu anda her şey duruyor… Hükümet yetkilileri ve herkes yeni bir adım atmadan önce ‘bekle-gör’ halinde. İnsanlar adım atmak için gelecek yılı bekliyorlar” dedi.
Alacaklı bankalar ile borçlu şirketler arasındaki müzakereleri koordine eden Ziraat Bankası ve Garanti BBVA ise yapılandırma görüşmelerinin devam ettiğini ifade etti.
Hazine’nin açıklamasında, ‘kamunun yeniden yapılandırmalara fonlama sağlayacağı bir modelin şu an gündemde olmadığı’ belirtilirken, ihtiyaç duyulması halinde, ‘önümüzdeki dönemde kredi piyasalarının etkinliğini artıracak ve risk primlerini azaltacak ilave tedbirlerin alınabileceğine’ de dikkat çekildi.
Duran inşaatlar
Borç yeniden yapılandırmanın zor olduğu sektörlerin başında gayrimenkul ve inşaat geliyor. Duran projeler gelir yaratmadığı gibi, ekonominin ve dolayısıyla talebin hızla toparlanamaması halinde nakit akışı oluşmuyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) resmi verilerine göre inşaat sektörünün geri dönmeyen kredileri (NPL) mayıs itibarıiyle 15 milyar lira (2.62 milyar dolar) seviyesindeydi. Ancak sektör kaynakları çeşitli kıstaslara göre bu miktarın 10 milyar dolara kadar çıkabildiğini belirtiyor.
İnşaat başta olmak üzere pek çok sektörün kredi sorunu borçlanma maliyetlerinin ucuz olduğu, ekonominin ise hızla büyüdüğü 2012-2013 yıllarına kadarki döneme dayanıyor.
Düşük maliyetle dolar ve avro kredilerle borçlanan şirketler daha sonra yabancı merkez bankalarının faizleri yükseltmesi nedeniyle kademeli olarak artan faiz yükü altında kaldı. Liranın dolar ve avro karşısında çok sert değer kaybı yaşaması ise lira cinsi gelir elde eden şirketlerin dolar borçlarını ödemeye yetmedi.
Şirketlerle bankalar arasında ‘derin görüş ayrılığı’
İnşaat sektörünün borçlarını yapılandırma görüşmelerinde mesafe alınamamasının başlıca nedenleri arasında satılmamış konut ve ticari gayrimenkul stokunun gerçek değeri ve hukuki statüsü hakkında bankalar ile şirketler arasındaki derin görüş ayrılığı yer alıyor.
Reuters’a bilgi veren sektör temsilcileri ve bankacılara göre bankalar gayrimenkullerin şirketlerin istediğinden çok daha az değerde olduğunu düşünüyor. Ayrıca bazı gayrimenkullerin başka alacaklar için teminat gösterilmiş olması nedeniyle inşaatçılar teminat sorunu çekiyor.
Konuya yakın iki kaynağın verdiği bilgiye göre, yapılandırmalarda bankaları koordine etmeye çalışan Ziraat Bankası’nın mayıs ayında ilettiği teklif bu nedenler gerekçe gösterilerek özel bankalar tarafından reddedildi.
Ziraat Bankası’nın planına göre sorunlu kredilerin bankaların bilançolarından çıkarılarak 10 yıl süreyle, Albayrak’ın bahsettiği gayrimenkul fonu gibi bir fona aktarılması öngörülüyordu.
Bankaların devrettikleri varlıkları oranında pay sahibi olacağı bu fona şirketler beş yıl ödeme yapacaktı. Bu ödemeler bankalara beş yıllığına faiz geliri garantisi getirirken, ikinci beş yılda ekonominin toparlanmasıyla birlikte bankalar zarar etmeden inşaatleri elden çıkaracaktı. Talep durma noktasına geldiği için nakit akışı yaratamayan inşaat şirketlerinin üzerindeki mali yük de kalkacaktı.
Ziraat Bankası, Reuters’a yaptığı açıklamada finans kuruluşları ve inşaat sektörünün üzerindeki yükü hafifletecek yöntemler üzerinde çalışmaya devam edildiğini belirtti.
Reuters’a bilgi veren bir bankacı ise bankalar ve Hazine’den temsilcilerin inşaat fonu hakkında iki hafta önce toplandıklarını, ancak henüz sonuca varamadıklarını ve yeni görüşmeler yapıldığını ifade etti.
Bir adım ileri, bir adım geri
Sorunlu kredi miktarının 12-13 milyar dolar olduğu belirtilen enerji sektöründe ise yapılandırmalar alanında sınırlı mesafe kaydedildi. Garanti BBVA mayıs ayında sorunlu enerji kredilerinin yeniden yapılandırılması planının ana hatlarını paylaştı. Bu plana göre sorunlu krediler ve teminat varlıkların her birinin bir fona devredilmesi, bu fonların portföy yönetim şirketi şemsiyesi altına yerleştirilmesi ve tekrar kârlı varlıklar haline gelince satılması öngörülüyordu.
Her ne kadar bu plan üzerinde müzakereler devam etse de, kıdemli bir bankacının verdiği bilgiye göre alternatif modeller üzerinde değerlendirmeler de yürütülüyor.
İki bankacının verdiği bilgiye göre enerji sektörü borçlarının yeniden yapılandırılması müzakerelerine katılan bankalar, 2-3 milyar dolar değerinde kredinin borç-sermaye takasına tabi tutulması, yani bankaların bu varlıkları devralması fikri üzerinde uzlaşıyor.
Garanti BBVA Reuters’a yaptığı açıklamada enerji fonu hakkındaki çalışmanın sürdüğünü, ilerleme kaydedilince açıklama yapılacağını ifade etti. Şimdilik bankaların yeniden yapılandırmaya çalıştığı sorunlu kredileri satın almakla ilgilenen az sayıda yabancı kuruluş bulunuyor. Ancak sorunlu kredileri satın alarak bankaları uzun bir çalışmadan kurtaracak bu yatırımcılar, bir bankacının verdiği bilgiye göre yüksek oranlarda‘indirim’ istiyorlar.
Bütün bu unsurlar pek çok banka ve şirketin, hükümet ve düzenleyici kurumlardan gelecek olan yönlendirmeler için beklemeye geçmesine yol açıyor. Bir bankacı, neredeyse tüm kuruluşların kanun ve diğer düzenlemelerde olası değişiklik hakkında ipuçlarını beklediğini ifade ederek, “Çünkü varsayımları şu ankinden çok daha iyi şartların ortaya çıkacağı şeklinde” diyor.