GÜNDEM – AKP milletvekilinin iş adamı yasak aşkı Çocuklar bir süredir yazamadım, malum araya bayram girdi, uzun bir tatil olunca gelenimiz gidenimiz çok oldu… Ağzım burnum derken 9 gün geçiverdi bile…
Hürrem ablanız tatilden eli boş döner mi, magazin tarafı ağır basan bir havadisle geldim yanınıza.
Ülkece bir seçimi daha geride bıraktık, şimdi konum bunun analiziyle pek ilgili değil, ama kahramanımız AK Parti milletvekili olduğu için siyasetin çevresinde biraz turlar gibi olacağız.
Şimdi herkes bana kim olduğunu soracaktır, ben size çok sevdiğim bir yazardan alıntı yaparak ipucu vereyim…
Yusuf Atılgan’ın ‘Aylak Adam’ romanını bilenleriniz vardır, orada şöyle bir kısım var, niyeyse o geldi aklıma:
“- Pintilik etme sakın. İstakoz ister misin? Dedi
Ah, hep senin zengin olduğunu unutuyorum
Zengin değilim ben. Paralıyım
Farkı var mı?
Çok!”
Ne anlatmak istediğim biraz bu satırlarda saklı…
Bu hanım kızımızın adı şimdilerde bir boşanma davası ile anılıyor. Lakin, bu davada O üçüncü kişi…
Şöyle anlatayım çocuklar, bir aile birliğinin sonlandırılması için açılan boşanma davasına eklenmek istenen bir zina davasında adı geçiyor. Yani bir evliliğin sonlandırılmasına neden olan ihanette adı geçen ‘öteki kadın’ olmuş durumda.
Bu boşanma davası, büyük bir kimya şirketinin sahibi iş adamının eşi tarafından 2020 yılında açılmış aslında…
Lakin davayı açan eş, 2022 yılında kocasının bir kadınla ilişkisi olduğunu öğreniyor. O da davada üçüncü kişi diye tarif ettiğim milletvekili hanım kızımız.
Araya avukat giriyor, hatta bu milletvekiline ulaşıyor, durumu izah ediyor.. Açılmış bir boşanma davasında adının zina davası ile dahledilmesinin eksilerini anlatıyor. Kadın milletvekili, ilişkisini keseceğini ve görüşmeyeceklerini söylüyor. Ama sözünde durmuyor.
Bunun üzerine mağdur eş araştırıyor, soruşturuyor, fotoğraflar ve şahitler buluyor.
Netice itibariyle boşanma davasına bir de zina davası eklemek için elinde yeterli kanıta ulaşıyor…
Boşanmak isteyen ve üzerine ihanete uğradığını iddia eden kadın, sözünde durmayan milletvekiline karşı daha fazla sabırlı davranamayacağını söylüyor.
Bunun üzerine zina davasını açacaklarını beyan etmek için mağdurun avukatı, milletvekilini tekrar arıyor. Fakat o da ne…
Bu yasak ilişki bitmemiş daha da ilerlemiş…
İş insanı, mağdur eşle olan ortak çocuğunu milletvekili hanımefendiyle tanıştırmış…
Ortada yıkılan bir aile, bir çocuk varken seçimmiş, partiymiş ne kadar da boş geliyor aslında değil mi…
Şimdi size, sizin deyiminizle ‘boomer’ laflar edeceğim belki ama, siz ablanızın sözüne itimat edin; Bir yuva kolay kurulmuyor çocuklar… Nikah memuru ne der çiftlere ‘iyi günde, kötü günde, hastalıkta, sağlıkta’…
Taraflar anlaşamayabilir, sorunlar yaşanabilir. Ayrılma kararı evlilik kadar doğal ve bir o kadar da karşılıklı konuşarak alınır.
Lakin her şey karşılıklı iletişimle halledilmelidir. Araya böyle üçüncü kişilerin sokulması, hele hele bir de evlat söz konusu iken mağdur eş için ne kadar da can yakıcıdır tahayyül edemiyorum..
Neyse, lafı çok uzattım, şimdilik bana müsaade…
Siz beni takip etmeye devam edin…
Kaynak: Hürrem Elmasçı- Odatv.com