İYİ Parti Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu, “FETÖ‘cü denilen zümrenin hiçbir şöhretlisi yok içeride, komite kademesinden, politbürosundan kimse yok. Bunlar darbeden önce pozisyon alarak yurt dışına kaçtılar. Sadece bu bile planmış bir darbe girişiminin alametidir. Bunun için buna ‘tiyatro’ demek mümkün değildir.” dedi.
FETÖ’nün hain 15 Temmuz darbe girişiminin 3. yılında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ağıralioğlu, “15 Temmuz olayı Türk devletinin varlığına kastedilmiş ağır bir kalkışmadır. Bunun arkasında Türk devletinden rahatsız olanların hesabı vardır.” ifadelerini kullandı.
Ağıralioğlu öncelikle 15 Temmuz‘un ne olduğunun, ne anlama geldiğinin, ardından da ona göre bir mücadele yönteminin belirlenmesi gerektiğine dikkati çekti.
FETÖ ile mücadele ederken adalet ilkesinden vazgeçilmemesi gerektiğini dile getiren Ağıralioğlu, “Her şeyden önce 15 Temmuz bir darbe girişimidir. Millet iradesini gasbetme girişimidir. Bu tespitten sonra millet olarak bu olaylara karşı şuurlu bir şekilde mücadele etmeliyiz. Devletleri yaşatan şey adalettir. Adaletten ayrılamayız. Dinimiz de bunu emrediyor. FETÖ’cülerle mücadele etmek onların başvurduğu yollara başvurmamaktır. Türk devletinin ve milletinin varlık sebebi adalettir.” değerlendirmesinde bulundu.
15 Temmuz darbe girişiminin tiyatro olarak görülemeyeceğini vurgulayan Ağıralioğlu, “FETÖ’cü denilen zümrenin hiçbir şöhretlisi yok içeride, komite kademesinden, politbürosundan kimse yok. Bunlar darbeden önce pozisyon alarak yurt dışına kaçtılar. Darbe girişiminin akamete uğraması durumunda komuta kademesini dışarıya çıkarmışlar. Sadece bu bile planmış bir darbe girişiminin alametidir. Bunun için buna ‘tiyatro’ demek mümkün değildir.” diye konuştu.
Ağıralioğlu, FETÖ’cülerin Türk milletinin direneceğine ihtimal vermediğini ifade ederek, “İktidardaki mevcut kadro, asker tarafından partileri üç defa kapatılmış, birkaç kez de muhtıra ile terbiye edilmeye çalışılmış bir kadrodur. FETÖ’cüler, ‘asker sokağa çıkarsa bunlar da teslim olur, bizler de süreci yönetiriz’ diye düşündüler ama milletin iradesini hesaba katmadılar. Milletin irade ve mukabelesi bütün hesaplarını alt üst etti. Millet, kendisi oy vermese bile seçilmiş hükümete karşı yapılan bu girişimi kabul etmedi.” dedi.
Türk milletinin, Suriyelilerin durumunu gördüğünü, vatansız ve devletsiz kalmanın nelere sebep olduğunu anladığını, bu yüzden de 15 Temmuz darbe girişimine karşı daha fazla direnç gösterdiğini belirten Ağıralioğlu, vatanın bölünmesi ve işgaline gidecek sürecin önüne geçilmiş olduğunu söyledi.
FETÖ’cüler ile mücadelenin önemli olduğunu ancak asıl “FETÖ’cülük” ile mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Ağıralioğlu, “FETÖ’cülüğü elbise gibi tarif edeceğiz. Bu elbise bir kalıp olacak ve bu elbise kime uyuyorsa ona ‘FETÖ’cü’ diyeceğiz. Bu elbise yalan, talan, iftira ve amacına ulaşmak için her şeyi meşru görmektir. İnsanların kabahatlerini tespit edip şantaj olarak kullanmaktır, soru çalmaktır. İnanmadığın gibi görünmemek, hak etmediğin bir makama gelmek için her yola başvurmaktır. FETÖ’cülük işte budur.” diye konuştu.
Ülkenin iyi insanlara göre değil, iyi kurallarla yönetilmesi gerektiğini belirterek Ağıralioğlu, iyi insanlar topluluğu olarak gösterilen FETÖ’cülerin Türkiye’yi ne hale soktuğunun herkes tarafından görüldüğünü ifade etti.
Yavuz Ağıralioğlu,15 Temmuz’un hafife alınması durumunda FETÖ’cülerin güçleneceğine dikkati çekerek “Karşı karşıya olduğumuz sorunu hafife alamayız. 15 Temmuz’a gelen sürecin de unutulmaması lazım. Yöneticilerin ferasetsizliğini de görmemiz gerekir. Bütün bu süreçlerin muhasebesini yapmaz ve 15 Temmuz’u hafife alırsak benzer kalkışmaların önünü alamayız.” ifadelerini kullandı.
“15 Temmuz’u ciddiye alıyorum” gerekçesiyle haklı ile haksızın, zalim ile mazlumun aynı kefeye koyulmaması gerektiğini belirten Ağıralioğlu, “Beş bin yıllık tarihimiz var. Haklı ile haksızı ayıracak bir devlet geleneğimiz var. Bunların hepsini yapabiliriz. Mihengimiz adalettir. Adaleti kaybedersek FETÖ’cüler kazanır. Biz FETÖ’cülerin tevessül ettiği şeyleri yaparsak onlar kazanır.” değerlendirmesinde bulundu.