Çiğdem Yılmaz – Taliban’ın 20 yıl sonra Afganistan’da yönetimi ele geçirmesinin ardından Türkiye’ye gelmek zorunda kalan Afganistan Kadın İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Nabila Musleh, “Taliban’ın yönetime gelmesiyle elde ettiğimiz haklar yerle bir oldu. Bizler, Türkiye’de kadınlar hangi haklara sahipse Afganistan’daki kadınların da aynı haklara sahip olmasını sağlamıştık. Bir kadın cumhurbaşkanı olabilirdi. Oysa şimdi, kadınlar evlere hapsedilmiş durumda ve Afganistan’da kadın hakkı denilen bir şey kalmadı, bu çok acı. Yaşananları ağlayarak izliyorum, nereden nereye geldik” diye konuştu.
class=”medyanet-inline-adv”>
Daha da kötüye gidiyor
Taliban’ın 15 Ağustos 2021’de Afganistan’da 20 yıl sonra yönetimi yeniden ele geçirmesinin ardından pek çok Afgan kadının kaderi bir kez daha değişti. Tesettür zorunluluğu, yanında bir erkek refakatçi olmaksızın sokağa ya da uzun yolculuklara çıkamama, kız çocuklarının eğitimden dışlanması, kadınların iş hayatından uzaklaştırılarak evlere hapsedilmesi gibi birçok hak kadınların ellerinden alındı. Taliban’ın yönetimi ele geçirmesiyle kadınlar 20 yılda elde ettikleri hakların tamamını neredeyse kaybetti. Ülkeden kaçabilen kadınlar kaçtı ancak kalanlar için hayat her geçen gün daha kötüye gidiyor.
Ülkeden çıkabilen kadınlar ise Afganistan’daki kadınlar için mücadele ediyor. O kadınlardan biri de Taliban’ın yönetimi ele geçirmeden önce Afganistan Kadın İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı olan Nabila Musleh. Ülkesinde beş yıl bakan yardımcılığı yapan Musleh, 16 yılı aşkın bir süredir Afganistan’da toplumsal cinsiyet eşitliğini, kadınların güçlenmesini ve insan haklarını geliştirmek için çalışıyordu. Yönetimin değişmesiyle Türkiye’ye yerleşmek zorunda kaldı ancak mücadelesinden de vazgeçmedi. Afganistan’daki kadınlar için mücadelesini sürdüren Musleh, Milliyet’e konuştu. Musleh şunları söyledi:
class=”medyanet-inline-adv”>
‘Kadınlar artık evde hapis’
“Taliban yönetimi ele geçirdiğinde yaptığı ilk şey Kadın Bakanlığı’nı kaldırmak oldu. Devamında sırasıyla diğer yasaklar geldi. Taliban, her gün yeni bir yasakla kadınların karşısına çıkıyor. Bu durum Afganistan’daki kadınlar kadar bizleri de etkiliyor. Kadınlar adına her geçen gün alınan olumsuz kararları büyük bir üzüntü ile takip ediyoruz. Afganistan’da 20 yıldır sahip olduğumuz hakları bu şekilde kendi mücadelemizle inşa ettik ancak kadınların elde ettiği bu haklar Taliban’ın yönetime gelmesiyle yerle bir oldu. Şimdi, kadınlar evlere hapsedilmiş durumda. Yaşananları ağlayarak izliyorum, nereden nereye geldik.”
‘Dünyaya çağrı yapıyoruz’
“Taliban’ın yönetimi ele geçirdiği tarihte iş gereği Türkiye’deydim ve yönetimin değişmesiyle birlikte eşim ve oğlum da Türkiye’ye geldi ve buraya yerleşmek zorunda kaldık. Bizim gibi binlerce insan Taliban zulmünden kaçıp başka bir ülkeye yerleşmek zorunda kaldı. Biliyorum ki, ülkeme dönsem can güvenliğim olmayacak. Orada yaşayan hiçbir kadının da can güvenliği yok. Bizler ülkemizde olmasak da oradaki kadınlar için mücadelemiz devam ediyor. BM’ye, uluslararası topluma ve tüm dünyaya çağrımız Afganistan’daki kadınların durumuna kayıtsız kalmamaları.”
class=”medyanet-inline-adv”>
‘Açıklamalar çok değerli’
Musleh, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Afganistan’daki yasaklarla ilgili açıklamalarını da çok önemli bulunduğu belirtti. Musleh, “Dışişleri Bakanınız Çavuşoğlu’nun Afganistan’da kızların üniversite eğitiminin engellenmesi ilgili, ‘Bu yasak İslami de değil insani de değil. Böyle bir yasağı reddediyoruz’ açıklaması çok değerli. Dışişleri Bakanlığınızla da, uygulanan yasaklarla ilgili görüşmelerimiz sürüyor” diye konuştu.