Antalya’da bir otelde aşçı olarak çalışan Hüseyin A., 17 yıllık eşi Ş.T. ile geçen yıl anlaşmalı olarak yollarını ayırdı. Ancak boşanmanın ardından Hüseyin A., komşularının çocukları için DNA testi yaptırması yönündeki önerisi üzerine, çocuklarının biyolojik babası olup olmadığını tespit etmek için Antalya 13. Aile Mahkemesi’ne başvurdu.
Mahkeme, üç çocuğun DNA örneklerinin analiz edilmesi talebiyle Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı’na inceleme talimatı verdi. Elde edilen sonuçlar, Hüseyin A.’nın oğlu E.A.’nın yüzde 99,99 ihtimalle biyolojik babası olduğunu ortaya koydu. Ancak DNA testi, kızları H.A. ve E.A. için Hüseyin A.’nın biyolojik babalığını reddetti.
DNA test sonuçları, Hüseyin A.’nın çocuklarından ikisinin biyolojik babası olmadığını ortaya çıkardıktan sonra, kendisinin açtığı soy bağı reddi davası karara bağlandı. Mahkeme, Hüseyin A.’nın kızları H.A. ve E.A.’nın soy bağının reddedilmesine karar verdi.
Kararın ardından Hüseyin A., çocuklarının geleceğinden endişe duyduğunu dile getirerek, “17 yıllık evliliğimde, kendi kuzenimle ilişki yaşayan, anlaşmalı boşanmaya beni zorlamak için fotoğraflarla kumpas kuran eşime ait üç çocuğumun DNA testiyle ikisinin benden olmadığı kanıtlandı. Bu çocuklar benim için var olmaktan çıkartıldı. Devletimizin bu çocukların geleceğiyle ilgilenmesini talep ediyorum” dedi.
Hüseyin A., çocukların devlet korumasına alınması için CİMER ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na başvuruda bulunduğunu, ancak henüz bir sonuç alamadığını belirtti. “Bu çocuklara 13 yıl boyunca babalık yaptım. Anneleri onlarla ilgilenmiyor. Devletin bu konuyu ele almasını rica ediyorum” diye konuştu.