GÜNDEM – Özel bir bankanın sistemsel bir açığını bularak 102 milyonluk liralık dolandırıcılığa imza atan sanıklar bugün ilk kez hâkim karşısına çıktı. İstanbul 20.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 14 tutuklu sanık ile 3 tutuksuz sanık savunmalarını yaptı.
Örgüt lideri olmakla suçlanan Necip Şükrü Kızılağıl, hesabına ilk paranın 4 Şubat günü geldiğini söyledi. Bankanın tespitlerine göre Kızılağıl’ın hesabına 27 milyon lira geldi. “Hesabıma gelen paranın kaynağı, alımını iptal ettiğim 180 konteyner şampuanın parası” diyen Kızılağıl “Hesabıma para geldiğinde, ilgili şube ile görüştüm. Şube müdürü de müşteri temsilcisi de bu parayı kullanabileceğimi söyledi. O parayı harcamam için banka bizi teşvik etti” şeklinde konuştu.
50 bin lira limitli kartı ile 9 milyon liralık harcama yapılan dolmuşçu Suat Toğluk ise, 15 yıldır tanıdığı Osmanlı Ülkü Harekâtı Federasyonu yöneticisi Mahmut Çalışkan’ın kurbanı olduğunu söyledi. Hesabına gelen para ile 3.5 milyon liralık suşiciden harcama yapılan Toğlak “Mahmut Çalışkan finans danışmanı. Benim kredi notumun yükseltilmesi gerekirdi. Benden, davacı olan bankanın işletme kartını istedi. Başlangıçta vermek istemedim. Daha sonra kartı verdim. Bana ‘Hesabına para giriş çıkışı olacak. Senin hesabını şampiyonlar ligi yapalım abi’ dedi. Kartımı aldı ve kime verdiğini bilmiyorum. Hesabıma gelen ABD’den gelen paralar var. Bunların hiçbiri ile ilgim yok. Ne çayı bilirim ne pizzayı ne suşiyi… Ne alındığından haberim yok” dedi.
Soruşturma kapsamında tutuklanan Batmanlı iş insanı Halil İbrahim Acar ise, vurgun parasının aktarıldığı kartının kuzeni tarafından çalındığını kaydederek “6 Şubat depremleri sonrası Batman’da da artçı sarsıntılar oluyordu. Yine, ofiste olduğumuz bir gün sarsıntı oldu. Biz hızla ofiste çıkarken, amcamın oğlu Müslüm Acar, cüzdanımda kartlarımı çalmış. Hesabıma bloke konulduğunda durumdan haberim oldu” dedi.
Hesabına gelen 12 milyon 751 bin TL ile 2.6 milyonluk Tekel alışverişi 700 bin suşi alan Nurullah Öksüz, kalan para ile de demir, çimento ile künefe malzemesi aldığını söyledi. Sultanbeyli’de künefe salonu işleten Öksüz, hesabına gelen paraya ilişkin ise, “Alacaklı olduğumuz bir kişi vardı. Bu kişi ödemesini 2 yıla yakın geciktirdi. Daha sonra yanımıza geldi, ödemeyi yapacağını bunun için ilgili bankanın işletme kartının gerektiğini söyledi. Bu para da o nedenle geldi” dedi.
Dün gün boyu süren duruşma sonrası mahkeme saat 18.00 sıralarında kararını açıkladı. Tahliye taleplerinin tamamını reddeden mahkeme, bir sonraki celsenin önümüzdeki günlerde yapılmasına karar verdi. 61 kişinin sanık olarak yargılandığı dosyada, 14 kişi tutuklu durumda. Sanıklardan ikisi için ise yakalama kararı bulunuyor.
Dava dosyasına ilişkin Halktv.com.tr’ye değerlendirmede bulunan Av. Seda Alçınar “Soruşturma en başından hatalı yürütüldü. Uluslararası bankacılık ve para transferlerinin teknik incelemesi ve hukuki boyutu araştırılmadı. Bu para transferlerin yurtiçi ticaret ilişkilerinde nasıl kullanıldığı tespit edilmeden ‘örgütlü dolandırıcılık’ suçlaması yapıldı. Müşteki bankanın teknik ve güvenlik zaafının bedeli kart sahiplerine ve pos sahibi şirketlere ve yetkililerine ödetildi” dedi.
Dosyada, örgütlü bir suç ilişkisinin olmadığını öne süren Av. Alçınar “Örgüte yardım ettiği iddia edilen hiç kimse böyle bir yapıdan haberdar değildir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Halk TV